Sakaryalı kızkardeşler! Kadın emeğini sömüren, hayatlarımızı çalan bu düzeni değiştirmek için, 8 Mart saat 20.00’de Yeni Cami’de buluşup omuz omuza yürüyoruz!
Nezihe Muhiddin’den Pınar Selek’e, bu topraklarda kadınların ayak izleri hep mücadeleyle şekillendi. Bize “siyaset sizin işiniz değil” diyenlere inat, kadınların siyasi hakları için bir parti kurdu Nezihe Muhiddin. Kalemini ezilenlerin ve kadınların özgürlüğüne adayan Sabiha Sertel, burjuva ahlakına sığmayan hakikati haykırdı. Suat Derviş, sokaktaki yoksul kadının, fabrikadaki işçi kızın sesi oldu. Behice Boran, sosyalizmin bayrağını yükseltirken erkek egemen siyaseti yıkmaya girişti.
Fatma Nudiye Yalçın, “Proleter kadın, kendi kurtuluşunu kendi yaratacaktır” dedi ve kalemini kadınların bilinçlenmesi için seferber etti. Şirin Tekeli, kadın hareketinin bir avuç cesur kadından kitlesel bir dalgaya dönüşmesinde emeği olanlardandı. Fatmagül Berktay, kadın özgürlüğünü demokrasinin ölçütü saydı.
İşte bu yüzden 8 Mart yalnızca bir anma değil, bir mücadele çağrısıdır!
Kazanımlarımız gökten zembille inmedi; bu öncü kadınlar ve görünmeyen nice kadın, pek çok zorlukla mücadele ederek bu yolu açtı. Kimi bedel ödedi, kimi engellerle karşılaştı ama hiçbiri susmadı. Çünkü biliyoruz ki kadınların özgürlüğü, toplumun özgürlüğüdür!
Ama bugün 8 Mart’ı mücadeleden koparıp içini boşaltmaya çalışanlar var. Patronlar, belediyeler, markalar… Kadınlara çiçek dağıtıp birkaç tatlı sözle günü geçiştirmeye çalışıyorlar. Oysa biz bu günü hediyelerle, indirim kuponlarıyla değil, direnişle, dayanışmayla, sokaklarda kazandık.
8 Mart, bir “kadınlar günü” değil, Dünya Emekçi Kadınlar Günüdür. Adı üstünde: Emekçi kadınlar! Emeği sömürülen, hakkı yenen, hayatı çalınan kadınlar!
Bugün hâlâ eşit işe eşit ücret alamıyorsak, en ağır işlerde en düşük maaşlara çalıştırılıyorsak, işten ilk atılan, krizlerde en çok yoksullaşan bizsek, o zaman 8 Mart çiçekli kutlamaların değil, öfkenin ve mücadelenin günüdür! Kapitalizm bizi üretimde de tüketimde de hedef tahtasına koyarken, bu düzenin süslenmiş yalanlarına kanmayacağız. 8 Mart, itaat etmeyen kadınların günüdür! Ve biz, çiçeklerle değil, isyanla hatırlanacak bir 8 Mart için yürüyoruz!
Kadınlar Grevde: Hayatı Durduruyoruz!
Kadın emeği her yerde sömürülüyor: Fabrikalarda, ofislerde, tarlalarda, hastanelerde, okullarda… Üstelik yalnızca çalışma hayatında değil, ev içinde de görünmeyen, karşılıksız bir emek harcıyoruz. Ama yeter! Artık emeğimizin yok sayılmasına, güvencesiz çalışmaya, düşük ücretlere ve çifte sömürüye boyun eğmeyeceğiz.
DİSK Kadın Komisyonu’nun çağrısıyla, 7 Mart’ta kadınlar olarak grevdeyiz!
İş yerlerimizde, evlerimizde, hayatın her alanında “Kadınlar durursa hayat durur!” diye haykıracağız. Ücret eşitsizliğine, güvencesiz çalıştırılmaya, mobbinge, tacize, baskıya karşı ses çıkaracağız.
7 Mart’ta çalışmıyoruz, üretiyoruz: Direniş ve dayanışma!
8 Mart’ta yine sokaklardayız!
Sakaryalı Kızkardeşler!
Kadın emeğini sömüren, hayatlarımızı çalan bu düzeni değiştirmek için, 8 Mart saat 20.00’de Yeni Cami’de buluşup omuz omuza yürüyoruz!
Şimdi sıra bizde!
Suskun kalmayacağız, geri çekilmeyeceğiz. Fabrikada, okulda, evde, sokakta emeğimiz sömürülüyorsa, sözümüz kesiliyorsa, yaşamlarımız çalınıyorsa bu düzeni biz kadınlar değiştireceğiz.