Resmi verilere göre her dört çocuktan biri çalışıyor. Çocukların çalıştığı görünmeyen alanları da eklediğimizde ( tarla, bağ, bahçe, atölye gibi) ve kayıtsız çalışan göçmen çocukları da kattığımızda, çalışan çocuk sayısının 2 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

 İSİG Meclisi'nin yayımladığı rapora göre, yalnızca 2024 yılında 71 çocuk işçi hayatını kaybetti. 2013-2024 yılları arasında iş cinayeti nde hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı ise 742. Çalısma bakanlığı verilerine göre 2002 yılından 2012 sonuna kadar en az 236 çocuk işçi hayatını kaybetti. Tüm verileri eklediğimizde 2024 sonunda 978. 2025 Nisan ayına kadar en az 995 çocuk işçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiği görülüyor. Bu 23 Nisan'a 1000 çocuk eksik girdik.

Çocuk işçi, iş cinayetleri, çocuk işçi cinayetleri ve göçmen çocuklar.

İlk paragraf “bugün 23 Nisan yine de neşe dolalım” dememi engelliyor maalesef. Çocuk işçi, çocuk işçi cinayetleri bu kavramlar ne zaman girdi hayatımıza? Ne korkunç değil mi? Çocuk dediğimiz yerde işci ve cinayet kavramlarını birlikte kullanıyoruz artık.

Koruyamadığımız tüm çocukların sorumluluğunu almadan, neşe dolmak yasak bize.

Normal olan nedir? Çocukların nasıl doğduğu mu? Yoksa hayata getirdiğimiz ve en kıymetlimiz dediğimiz çocuklarımızı korumak, hak ettikleri yaşamı verebilmek midir? Normal olan varolan çocuklara sahip çıkmaktır.

 Abdurrahman Özkul, 14 yaşındaydı. Niğde Bor Karma OSB’deki plastik geri dönüşüm tesisinde çalışırken, kolunu makineye kaptırdı. Omuz hizasından kopan kolu nedeniyle yaşamını yitirdi.

Yusuf Mısri, 14 yaşında, Suriyeliydi. Konya Beyşehir’de sondaj kuyusu açılırken, sondaj makinesinin borusu yerinden çıkıp yüzüne çarptı ve hayatını kaybetti.

Mehmet Özarslan, 17 yaşındaydı. Kayseri Sarıoğlan’da bir kum ocağında iş makinesinin bakımını yaparken Kızılırmak Nehri’ne düştü. Cansız bedenine 26 saat sonra ulaşıldı.

Yakup Taşar, 17 yaşındaydı. Antalya Gazipaşa’da çalıştığı işyerinde intihar ederek yaşamına son verdi. Bir süre önce çalışmak için Şırnak Merkez Toptepe Köyü’nden gelmişti.

Bu çocuklar neden çalışmak zorunda kalıyor?

Çocuklarımızı neden koruyamıyoruz?

Normal olan bu soruları yüksek sesle sormaktır.