Sözlük anlamına baktığımızda ; öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge. Bu şekilde okuduğumuzda her şey aslında açık ve net görünüyor. Peki gerçekten sadece bir belgeyi mi ifade ediyor bizim için ?
Bu konu hakkında kendimden yola çıkarak konuşmak istiyorum . Karne benim için ne ifade ediyor bunun üzerine düşünmeye başladım ve farkettim ki ‘karne’ deyince benim aklıma gelen ilk şey ‘5’ rakamı oluyor. Uğurlu sayım…
Karnede o Pekiyi’yi simgeleyen ‘5’ rakamının hayatımdaki anlamı...
8 yaşında, daha 2. sınıf öğrencisi iken sınıf arkadaşım bana uğurlu sayımın kaç olduğunu sormuştu ama benim bir uğurlu sayım yoktu. Ve o gün tüm gün boyunca kendime uğurlu sayı aradığımı hatırlıyorum.
Sonra seksek oynarken uğurlu sayımın 100 olabileceğini düşündüm çünkü sınavlardan almayı en sevdiğim not buydu. Ama bu da uğurlu sayı olmak için biraz fazla büyüktü.
Daha sonra karne notlarım aklıma geldi . Duymayı en sevdiğim ve gururla söylediğim o cümleyi anımsadım; “Hepsi 5!”
O günden sonra uğurlu sayımı 5 olarak belirledim. Çünkü 5 demek; başarı demekti, övülmek demekti, tebrik edilmek demekti, kazanmak demekti hatta bazen sevilmek demekti benim için.
Nasıl oluyor da sadece bir 5 rakamı tüm bunları ifade ederek bugün bu yaşımda bile bende olumlu duygular çağrıştırabiliyor ? Etkisi nasıl hala devam ediyor ? Bu rakam nasıl 8 yaşındaki bir çocuk için bu kadar büyük bir anlam taşıyabiliyor? Bu anlamı ona yükleyen şey kendisi mi yoksa kendisini değerli yaptığına inandığı notları mı? Öğrenme, merak yerine not skorlarına dayalı bir eğitim sisteminde büyümesi mi?
Evet kilit nokta işte burada ‘Kendini değerli yapmak.’ Bizi değerli yapan şey bizim notlarımız, başarılarımız mı? Değerli olmak bize ne kazandırıyor? Nedir bu değer dediğimiz şey?
Değer bir kavramdan başka bir şey değildir aslında , sadece bir şeylere bizim yüklediğimiz anlamdır. Başarmak , onaylanmak, yüceltilmek ve sevilmek bizi değerli yapmadığı gibi bunların eksik olması ya da hiç olmaması var olan değerimizden bir şey kaybettirmez.
Sahip olduğumuz değerle elde ettiğimiz başarılar birbirini beslese de paralel değildir bunu böyleymiş gibi gören bizleriz. Üretken ve başarılı olmak bizim sadece mutluluğumuzu ve yapabilmiş olduklarımız sayesinde elde ettiğimiz tatmini arttırır, değerimizi değil.
Bunun bilincinde olarak değer kavramına takılı kalmadan, notlarımızı kendimizi sevdirme aracı olarak görmeden, kendimiz için bir şeyler başarmaya çalışırsak elde ettiklerimizden daha fazla tatmin sağlamış olacağız. Mutluluğu kendimizde bulabilmemiz için yol gösterici şey ise ebeveynlerimizin bize verdikleri değeri notlarla ölçmemeleri olacaktır.
Başarılı olmak istemeyelim ya da hicbir şey başarmayalım demiyorum . Bir şeyleri başarabilmiş olmak elbette insana mutluluk ve haz veriyor ancak elde ettiğimiz not başarısı mutlu olmanın anahtarını vermiyor.
Mesele tam da bize işaret edilenin ötesini görebilmekle başlıyor. Bugün fark ediyorum ki bu yaşıma kadar yaşadığım başarılarım, başarısızlıklarım, düşkünlüklerim, kayıplarım ve kazanımlarımla kendi değerimde ne bir eksilme ne de bir artış yaşamışım . Ne başardım diye çok sevilmişim ne de başaramadım diye daha az sevilmişim. Tüm bunlar benim düşüncelerimin kurmacasından ibaretmiş.
Aslında ‘5’in ‘1’ den hiçbir farkı yokmuş. 1 de uğurlu sayı olmaya aday olabilirmiş.
Keyifli Tatiller