Gazetecilik, belki de bizim ülkemizde sadece, erkin önemsemediği bir meslek. Başından beri, “şu gazeteciler olmasa” dedikleri ve bağımlı yandaşları aracılığıyla sadece işlerine geleni, yine işlerine geldiği gibi yazdırdıkları dışındakini küçümsedikleri bir alan… Gazeteci, haberini yapar, satır aralarına da altında yatanları sıralar ve işte o zaman haber, gerçekten haber olur. Duyguları yansıtmadığında, bir haber ruhsuz ve unutulacak denli yavan olur. Onun içindir ki, gazeteciler, aslında birer edebiyatçıdırlar da. Onun içindir ki, büyük edebiyatçılar gazeteciliğin içinden geçerek sıyrılırlar.
Kibele Kültür Sanat Dergisi’nin iki güçlü taşıyıcısı Hatice Dökmen ile Erdal Bila, yakın tarihin içerisinden sıyrılıp gelen belleklerimizden silinmeyen önemli kişiler üzerinden bir yakın tarih çalışmasına soyunmuşlar. Cezmi Ersöz’ün önerisiyle “devlet dersinde öldürülen” 17 gazetecinin yaşama kattıklarını anlattırmışlar; 49 gazeteciye de anılarını… Tipik bir hafıza tazelemesi, daha da ötesi unutulmamaları için bir belge hazırlamışlar. Tek tek baktığınızda, belki herkesin bildiği, çok yakından tanıdığı insanların öyküleri bunlar. Ama içindeki ayrıntılar, derler ya “şeytan ayrıntıda gizlidir” diye… işte onlar geniş bir yelpazede son yılların değerlendirmesi olarak çıkıyor karşımıza.
Kimler yok ki!
“Gün günden ağır geliyor” diyor şair, şiirce… Gazeteciler engelleniyordu, dövülüyordu, sansürle boğuşuyordu bildik bileli. Sadece insan hakları, gazeteci dokunulmazlığı, haber özgürlüğü vardı yanlarında. Artık o da kalmadı. “Suç yoksa Gezi var” artık. Sadece gazetecilere değil, bütün aydınlara, sanatçılara, kamu önderlerine suç bulamayınca “Gezi”ye katkı gerekçesiyle tutuklanma işkencesi yapılıyor. Anayasa bir köşede duruyor, kimsenin umurunda değil siyasal erkten. Anayasayı tağyir tebdil ve ilga suçu sadece düşünen insanın boynunda Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Kendileri istediklerini yapabilirler, çünkü onlar muktedir, çünkü onlar kuvvet dengelerini kendilerinden yana kullanabiliyorlar.
26 Ocak 2025 günü tanıtımı Caddebostan Kültür Merkezi’nde, onlarca gazetecinin ve Kadıköy Belediye Başkanı’nın katılımıyla tanıtımı yapılan “Pelerinsiz Kahramanlar”, yakın tarihin “gizli” öyküsü olarak kabul edilebilir.
Ahmet Kahraman, İlhami Soysal’ı, Atilla Özsever Çetin Emeç’i, Filiz Kutlar Onat Kutlar’ı, Fuat Bulut Hafız Akdemir’i, Hatice Özbay Konca Kuriş’i, Haydar Aksoy Ümit Kaftancıoğlu’yu, İl Adalı Kutlu Adalı’yı, Med Süleyman Orhan Yahya Orhan’ı, Meryem Göktepe Metin Göktepe’yi, Muharrem Aydın Celal Başlangıç’ı, Nebil Özgentürk Mümtaz Sevinç’i, Özge mumcu Aybas Uğur Mumcu’yu, Rahşan Anter Musa Anter’i, Sezai Sarıoğlu Hrant Dink’i, Turgay Olcayto Ara Güler’i, Uğur Dündar Bülent Ecevit’i, Zeynep Oral Nâzım Hikmet’i anlatıyor; insanı yönleriyle, dürüstlükleriyle, yaşama ve demokrasiye bağlılıklarıyla…
Doğruyu yazmazlarsa gökteki kuşlardan denizlerdeki balıklara kadar tüm canlıların küseceğini bilen; ben de içlerinde… Aydın Çubukçu’dan Ayşenur Arslan’a, üç Barış’tan (Doster, Pehlivan, Terkoğlu) Can Dündar’a, Cezmi Ersöz’den Erk Acarer’e, Ferhat Uludere’den Hüsnü Mahalli’ye, Işıl Özgentürk’ten Necati Güngör’e, Musa Ağacık’tan Şeyhmus Diken’e, Yalvaç Ural’a, Yılmaz Odabaşı’ya 49 kişi yakın tarihte yaşananları anlatıyoruz anıların eşliğinde.
Gazetecinin dünyayı ayağımıza getirdiği bu kitap, yakın tarihe yeni bir bakışın, yeni bir mücadelenin ilk adımı… Devamının gelmesi için, yılmadan, bıkmadan, çekinmeden, korkmadan “herkes yasaksız ve sansürsüz yaşamayı hak eder” demeyi sürdürmeliyiz.
Pelerinsiz Kahramanlar
Yayına Hazırlayanlar: Hatice Dökmen, Erdal Bila
Yakın tarih, Anılar
Destek Yayınları, Aralık 2024, 384 s.