Toplumsal çürümenin sonuçlarını çeşitli biçimlerde görür hale geldiğimiz yaklaşık 25 yıldır, en fazla sorguladığımız şey VİCDAN olddu.
Olmaya da devam ediyor...
VİCDANSIZLIK öylesi kanıksandı ki, insan olmanın gereği VİCDAN SAHİBİ olmak neredeyse unutuldu ve 'gereksiz' bir durummuş gibi algılanır oldu.
Son örneklemeden yola çıkarak, "ne ara bu kadar VİCDANSIZ hale geldik" diyerek sorgulamak gerekiyor.
Hepimizin belleğindeki tazeliğini koruyan olay, yaşlı bir adamın polis şiddeti sonucu yaşama veda etmesi...
O, 82 yaşında bir insan. Eşine ilaç yazdırmak için gittiği aile sağlığı merkezinde belli ki çok da önemli olmayan gerekçe yüzünden doktorla tartışıyor. Doktor, polisten yardım talep ettiği andan itibaren de, kanaması hiç durmayacak VİCDAN YARASI açacak olaylar zinciri için ilk adımı atanlar da, can güvenliğimizden sorumlu polis memurları oluyor.
Yaşlı adamı, itirazlarını sona erdirmek için ikna edemeyen polis biber gazı sıkıyor ve
yerlerde sürükleyerek ekip otosuna götürüyor ve ters kelepçe takıyor.
Bu ne şiddet, bu ne celal ?
O yaşlı adam doktoru mu dövmüş ?
Kendisini sürükleyen polisi mi tartaklamış ?
Neticede, yaşlı eşine ilaç yazdırmaktan başka düşüncesi olmayan o insan her ne yapmış ve de söylemiş olursa olsun bu muameleyi hak etmemiştir.
Hele ki, olay nedeniyle kalp krizi geçirip ölümü hiç hak etmemiştir.
Olaya ve sonucuna bakar mısınız. VİCDAN, ne ara bu kadar çürüdü ve katılaştı.
Ne ara bu kadar VİCDANSIZ hale gelindi ?
VİCDANSIZLIK orada da sona ermiyor. Ölüm olayının faili polisler, ifade verdikten sonra "ADLİ KONTROL" ile serbest bırakılıyor.
ADLİ KONTROL ne demek ve o cinayet zanlısı kamu görelilerine nasıl uygulanacaksa ?
Milletvekilleri, gazeteciler, bilim insanları, öğrenciler, hekimler ve çok sayıda diğer meslek gruplarındaki saygın isimler 'kaçmak' ve de 'delilleri karartmak' niyeti ve gücüne sahip olmadığı halde tutuklanırken, bu polis memurları "DELİL KARARTMA" gücüne alenen sahipken, serbest bırakılabiliyor.
Bu arada (Ne kadar yaraya merhem olur bilinmez) sözde kamu vicdanını rahatlatmak için "Soruşturmanın selameti açısından AÇIĞA ALINIYOR" açıklaması yapılıyor.
Cinayete neden olduklari konusunda KUVVETLİ ŞÜPHE bulunan polis memurları elini kolunu sallayarak toplum içinde geziyor. 82 yaşındaki yurttaş ise toprak altında.
Bir de eğitimci Metin Lokumcu'nun Hopa'da polisin sıktığı biber gazı sonrası yaşamını yitirmesi var ki, unutulmuyor. Olay, belleklerimizdeki tazeliğini koruyor.
Polisin son vukuatı, nedense Lokumcu cinayetini anımsattı birden.
Toplumsal duyarlılık ve insanı yaşatma sorumluluğu tamamen unutulmuş sanki.
Ne o, VİCDAN MI DEDİNİZ ?