Eğitim Sen Sakarya Şubesi Başkanı Yücel Kaçar, 8 Mart dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde ya da sonrasında işlenen "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersinin bu yıl bakanlık tarafından engellenmesine tepki göstererek, "MEB’in bu gerici ve baskıcı tutumuna karşı durmak, tüm eğitim emekçilerinin ve demokratik kitle örgütlerinin sorumluluğudur. . Eğitim Sen, bütün çarpıtma, suçlama ve tehditlere karşı toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini sürdürmeye devam edecektir" dedi.
Yücel Kaçar, konuya ilişin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
Sendika olarak her yıl 8 Mart günü veya takip eden ilk iş gününde. "Toplumsal cinsiyet farkındalığı" konusunu sınıflarımızda işleriz. Ancak her yıl aynı dönemde gerçekleştirdiğimiz bu uygulama bu yıl Eğitim Bir Sen adlı sendikanın hedef göstermesi ile (konuyu saptırarak eğitim sen'in LGBT propagandası yaptığı söylemi üzerinden) MEB tarafından okullara yazı gönderilerek engellenmeye çalışılmıştır.
Eğitim Bir sen denen asla bir sendika hüviyetinde olmayan iktidarın arka bahçesi olan yapı; Eğitim Sen'i ağzına almadan önce Toplu sözleşme masalarında memurları nasıl sattığının hesabını vermelidir. Eğitim birsen önce yönetici atamalarında, tayin, terfi vb. yandaşlarına torpil yaptığı için hakkına girdiği memurların hesabını vermelidir. Eğitim birsen başkanları, (eğitim emekçilerinin aidatlarından oluşan) aldıkları bol sıfırlı maaşların hesabını vermelidir.
Eğitim Sen olarak biz her yıl 8 Mart günü veya takip eden ilk iş gününde. "Toplumsal cinsiyet farkındalığı" konusunu sınıflarımızda işleriz. Genel merkezimiz bu konuda karar alır. (1 Eylül de barış konusunu işlemek gibi) Ancak her yıl rutin olarak gerçekleştirdiğimiz bu uygulama bu yıl Eğitim Bir Sen adlı sendikanın hedef göstermesi ile (konuyu saptırarak eğitim sen'in LGBT propagandası yaptığı söylemi üzerinden) MEB tarafından okullara yazı gönderilerek engellenmeye ve gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Sendika genel merkezimiz konu ile ilgili hukuki hazırlığını yapmıştır. Bu durumun yasal dayanakları mevcuttur.
Asıl gündemleştirilmesi gereken yüz binlerce kadın üyesi bulunan Eğitim Bir sen in Sendika yönetim birimlerinde tek bir kadın üyesi yokken toplumsal cinsiyet eşitsizliği dendiğinde "LGBT diye hezeyanlar yaşamasıdır."
Bununla birlikte Eğitim bir sen emrediyor, MEB yerine getiriyor. Bu durum gündem edilmelidir. Bizim yaptıklarımızdan hiçbir kuşkumuz yoktur.
Asıl olarak Kadın Erkek eşitliğini öğrencilerimize anlatmaktan korkan gerici zihniyetin MEB'e emir verebilmesi. Milli Eğitim bürokratlarının eğitim birsen'in sözüyle işlem başlatmasıdır.
Biz bunun niçin yapıldığını aslında biliyoruz. Bunların korkunun ayak sesleri olduğunu biliyoruz. Kamu emekçileri arasında hiçbir itibarı kalmayan bu yapı öğretmenler, memur, hizmetli vb bütün eğitim emekçilerinin geçim sıkıntısı, yoksulluk nedeniyle kendisine yönelen öfkesinden, gündemi çarpıtarak kurtulma çabasıdır. Ancak bu çaba boşunadır. Eğitim Sen olarak biz Hukuk yoluyla bu yapıdan hesabını sorarken; Kamu emekçileri de sendikal alanda gereken cevabı en kısa sürede verecektir.
Eğitim Sen, her koşulda bilimsel, laik ve demokratik eğitimi savunmaya devam edecektir. MEB’in suçlayıcı dili ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan politikaları, toplum tarafından asla kabul edilmeyecektir.
MEB’in bu gerici ve baskıcı tutumuna karşı durmak, tüm eğitim emekçilerinin ve demokratik kitle örgütlerinin sorumluluğudur. Eğitim hakkı, cinsiyet eşitliği ile güçlenir; özgür ve adil bir toplumun temelini ancak eşitlikçi bir eğitim anlayışı oluşturur. Eğitim Sen, bütün çarpıtma, suçlama ve tehditlere karşı toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
Laik, bilimsel eğitimi, demokrasiyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan, haklarımızı yok sayan, eşitsizliği derinleştirmek isteyenlerin karşısında bulunduğumuz her alanda direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.