Bazı kadınlar geçer hayatından. Ve bazı adamlar tanırsın. İlk göz göze geldiğin an anlarsın, bir gün kesişecek yollarınız. Ve bu anla kalmayacak, alacağın vardır ondan, hissedersin. Sana katacakları vardır, adın gibi bilirsin… Bilirsin tutmalısın onu, düşmemelidir uzağına. Ve tutunmalısın ona, kıyısından akıp gitmesine izin vermemelisin.
Ya sevdiğindir gülüşüne vurulduğun. Çöl sıcağında üşürsün de, közüne kurban edersin ondan gayrı her düşünü. Çocukluk sevdalarını adarsın bir selamına.
Ya dostundur, aylarca görmesen de yüzünü, sormasan/sormasa da ahvalini; aynı gökyüzü altında olduğunu hatırladığın her ana şükran duyarsın. Çemberinde olmakla ayrıcalıklı hissettirir seni sana.
Ya yoldaşındır, dipsiz kuyulara düşsen de, bilmem hangi deliğe tıksalar da seni, iki eli kanda da olsa arar bulur bilirsin. Karanlık pusularda, ana kucağı huzuru, baba eli güveni kadar kadimdir varlığı.
Belki de komşundur, tuzuna, külüne, bir kuru soğana muhtaç bırakmamacasına evladır fakirhane kapısı. Baş göz üstüne alır derdini, kırk düğüm atar sağır sultanlardan saklar sırrını.
Velhasıl hep şanslıydım insanlardan yana. Ayağımı yerden kesen sevdalarım, beni büyüten dostlarım oldu. Tökezlediğimde omuz veren, kör kurşunlara döşünü siper eden yoldaşlarım oldu. Kadınlar tanıdım ulu çınar gibiydi, gölgesinde yeşerdim. Adamlar tanıdım, yanında yürümekten onur duydum. Sizlerin hayatında da öyle insanların olduğunu umuyorum. Böylesi insanlar varsa hayatınızda, sırtınız yere gelmez. Kesin bilgi… Keşke mümkün olsaydı tek tek yazsaydım burada isimlerini. Ama onlar anlayacaklardır kendilerinden bahsettiğimi.
Hepsine hakkını ve vefa dileklerimi teslim ederek; şu an okuyamayacak olsa da, bu yazıyı tek bir kişiye adıyorum. Çok muhabbette olmasak da, günlük hayatın telaşında birbirimize çok dokunamamış olsak da, candan kucaklayışı ile dostluğundan ve yoldaşlığından emin olduğum, yüreğine kefil olduğum güzel bir adama adıyorum tüm vefa niyetlerimi. İlk tanışmamız da kırk yıllık “tanış”mışız gibi sarılışını ve her karşılaşmamızda “iyi misin?” deki, her derde deva samimiyetini ismindeki harflerin tınısına iliştirdim hatıramda. Halkın çelik yürekli, inançlı, güzel çocuklarından biridir o. Aynı yöne giderken kalabalıklarda, parkasıyla onu gördüğünde yalnızlık hissini yere çalanlardandır o.
Bazı insanlar tanırsın hani, senden olduğunu söyleyen on adama değişmezsin bir parça tırnağını. İşte Eray, öyle adamlardan biridir.
Elbet geçecek bu günler. Ve elbet, kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak bir gün.
Yaşayanlar bir gün ölür elbette.
Ağaçlarla, balıklarla
Kuşlarla ben amenna
Ağlayanlar bir gün güler elbette
Uyanmakla, Anlamakla
Bilmekle ben amenna
Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette
Direnmekle, kurtulmakla
Barışla ben amenna
…
Dostum, dostum, güzel dostum.
Bu ne beter çizgidir bu,
Bu ne çıldırtan denge.
Yaprak döker bir yanımız,
Bir yanımız bahar bahçe.
Hasan Hüseyin Korkmazgil