Yaşadığımız en büyük sarsıntı olarak kabul edilen Marmara Depremi'nin 20. yılını geride bırakırken, Silivri merkezli yaşanan 5.8'lik İstanbul depremi herkesi ürküttü.
Nasıl ürkütmesin ki ?
Marmara depremi sonrası bilim insanlarının uyarısı içinde öne çıkan tez, Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki hareketliliğin devam ettiği ve 30-25 yıl içinde yeni bir 7 şiddet üzerinde deprem yaşanacağı olmuştu.
İşte o depremin ayak izleri İstanbul'da görüldü.
Bu arada, Silivri merkezli o depremin yaşandığı gün Marmara depreminin merkez üssünde Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ev sahipliğinde "6. Uluslararası Deprem Sempozyumu Kocaeli 2019 (IESKO2019)" yapılıyordu.
KOÜ Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve IESKO2019 Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik'in, "Marmara Bölgesi'nde meydana gelen 17 Ağustos 1999 Kocaeli ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri, Türkiye tarihinde önemli yere sahiptir" açıklaması da benim tezimi doğrular içerikteydi.
Sempozyumda, geçmişten geleceğe Kuzey Anadolu fayı, güvenli şehirler, dirençli toplum, sismik riskler ve güvenli şehirler için mühendislik çalışmaları konulu paneller yapıldı.
Bilim insanları, "Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini hatırladık" ifadelerini kullandığı sıralarda, Silivri merkezli depremi yaşayınca, soluğu otel dışında alıyordu.
Yani, yıllardır, "deprem sırasında bulunduğunuz yerde güvenli bir alan yaratın ve sarsıntı bitince dışarı çıkmayı deneyin" diyerek insanımızı eğitmeye çalışanlar, sarsıntı anında 'şartlı refleks' türünden dışarı kaçıp, sözlerini hayata geçirememişlerdi.
Eh, ne de olsa korku insanı bir duygudur...
Bölgesel ve ulusal düzeyde yapılan bilimsel çalışmaların, yerel ve ulusal düzeyde ilgili kurumların desteğiyle geliştirilmesi ve deprem başta olmak üzere olası afetlerle baş edebilir toplulukların inşası, bu sempozyumun önemli çıktılarından biri oldu.
Ayrıca, deprem farkındalığının artırılması ve beklenen depremlere hazırlık konusunda yapılan çalışmalara önemli katkı sağlayacağı da bir gerçek.