Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker, MHP’ye ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sedat Peker ile eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında yaklaşık 4 yıl öne kavga başladı.
Sedat Peker’e yönelik 9 Nisan 2021’de operasyon düzenlenmiş ve evine sabah baskını yapılmıştı.
Sedat Peker’in eşi Özge Peker düzenlenen polis baskınında çocuklarına silah çekildiğini öne sürmüştü.
Kendisine yönelik operasyonlardan sonra videolar çekerek gündem yaratan Sedat Peker, yayınladığı videolarda kendisini hedefe koyan kişinin dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu belirtmişti ve Soylu ile ilgili de birtakım iddiaları gündeme getirmişti.
Sedat Peker daha sonra Dubai’de paylaşım yapmayacağı yönünde bir anlaşma yapıp kalmıştı.
Süleyman Soylu ile Sedat Peker kavgasında MHP ise eski Bakan Soylu’dan yana tavır almıştı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 21 Mayıs 2021’deki konuşmasında “Soylu yalnız değildir. Hiç kimse boynuna tasma geçiremeyecektir. Türkiye'nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez” demişti.
Yıllar sonra MHP’den Sedat Peker’e destek mesajı geldi.
Sedat Peker, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle felç olup emekliye ayrılan Özel Harekat Polisi Ömer Korkmaz’ın kök hücre tedavisi ve sonrasındaki bakım masrafları için avukatı aracılığıyla 1 milyon 800 bin TL’lik yardımda bulundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter sosyal medyada bu haberi alıntılayıp “Allah razı olsun… Özel Harekat Polisimize şifalar diliyorum…” diye yazdı.
Sedat Peker ilk kez konuştu
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’in mesajının ardından Sedat Peker ilk kez Gazeteci İsmail Saymaz’a açıklamalarda bulundu.
İsmail Saymaz’ın halktv.com.tr’deki röportajı şöyle:
Sedat Peker ile MHP’nin ilişkileri, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile kavga ettiği günlerde bozulmuştu. Erdoğan susarken, Bahçeli “Soylu yalnız değildir” demişti.
Derenin altından çok sular aktı.
Soylu, bakanlıktan alındı, aktif siyasetten uzak…
Hatta MHP ile ilişkilerinin bozulduğu ileri sürülüyor.
Peker ise şu günlerde X hesabında Bahçeli ve MHP’lilerle ilgili paylaşımları yapıyor. Örneğin, Bahçeli’nin sağlık durumuna ilişkin MHP’lilerin mesajlarını paylaşması ülkücü harekette olumlu karşılandı.
Önceki gün MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Peker’in bir özel harekat polisinin tedavisini karşılamasına ilişkin haberi alıntılayarak, “Allah razı olsun. Özel harekat polisimize şifalar diliyorum” diye yazdı.
Yönter’in paylaşımı, Sedat Peker ile MHP arasındaki buzların eridiği şeklinde yorumlandı. Hatta Peker’in Türkiye’ye dönebileceği ifade edildi.
Dün Peker’e ulaşarak, bu soruları kendisine yönelttim.
MHP ile aranızda bir soğukluk vardı. Buzlar eridi diyebilir miyiz?
Ben MHP’de sadece Şefkat Çetin ile sorun yaşadım. Bu da 25 yıl önce. Bugüne kadar sayın Bahçeli ile ilgili hiçbir saygısız kelime kullanmadım. Devlet abi, Başbuğ Türkeş’in makamında oturan, ülkücü hareketin lideridir. Bu vesileyle kendisine Allahtan şifa diliyorum.
Yönter’in paylaşımını nasıl yorumluyorsunuz?
Yönter, ülkücüler tarafından saygı duyulan biri. Siyaseten bir duruşu olduğunu bütün Türkiye biliyor. Yapmış olduğu paylaşımla bunu kanıtladı. Özel harekat polisimizin tedavisiyle ilgili yaptığım katkıyı değerli bulup kamuoyunda bilinmesini sağlayacak bir paylaşım yaptı.
Vaktiyle “Ülkücü değil, Turancıyım” demiştiniz.
Bu açıklamayı yaptığımda muhalif kesimde şu haberler yapılıyordu: “Ülkücü Sedat Peker!” Sanki ülkücülüğü kullanarak, bir şeyler yapıyormuşum gibi… MHP’ye haksızlık yapmamak ve eleştirilerde kendimi korumak için stratejik bir cevap verdim. “Turancıyım” dedim. Zaten Türk milliyetçisinin ülküsü de birleşik Türk devletleri, yani Turan’dur.
Türkiye’ye dönüyor musunuz?
Türkiye’ye dönmem için erken olduğunu düşünüyorum. Dönmemle ilgili ne zaman avukatlarım çalışma yapsa, dilekçe hazırlasa, enteresan bir şekilde Fetullahçı gazeteciler tarafından bu durum öğrenilip hayal ürünü olan şiddet olaylarıyla ismimi anıp süreci provoke ediyorlar.
Üniversiteden mezun olmuşsunuz. Nasıl vakit buldunuz? Neden uluslararası ilişkileri tercih ettiniz?
Bizim işimiz okumak. Hayatımda bir dakika yok ki, boş geçsin. Özel olarak bu bölümü seçtim. Uluslararası ilişkiler çocukluk yaşlarımdan bugüne kadar ilgimi çeken konudur. Şu sebeple: Rahmetli babam eve geldiği zaman, 7-8 yaşlarındaydım, bütün köşe yazarlarını işaretler, “Bunları oku” derdi. İlkin harçlığın teşviğiyle ilgi duymuştum. Abdi İpekçilerin yazıların okuyordum. Bu yüzden Fatih Altaylı bile kafamda genç gazeteci olarak kaldı. Bu konuyla ilgili yazılmış bir çok eseri daha önceden okudum. Master olarak da uluslararası ceza hukuku yapacağım. Son yıllarda yaşadığım süreçten dolayı bilgi sahibi olduğum ve araştırmalar yaptığım için bu alana başvuracağım.