Binlerce yıl boyunca, kıştan yaza geçiş sürecinde ne çok şey gözlemlenmiş, yakıştırılmış, kutlanmış! Şubat'ta cemrelerle başladık; Nevruz'la "tamam artık, önümüz yaz," diyip kazma-kürek yaktık; gece ve gündüz eşitlendi; börtü böcek uyandı; Martın son iki günü önce kar, sonra don görerek haddimizi bildik; kırlangıçlar geliverdiler ve geçen kış boyunca yıpranmış yuvalarını tamir edip yerleştiler...
SAKÜDA'nın sebze üreticileri - Eco Niche, Güneş Bostanı ve Jade Çiftliği - olarak bizler de tohumlarımızı saçtık, fidelerimiz ve umutlarımız büyümekte... Bu günler "çiftçinin sabırla sınavı" günleri! Tohumlar hala çimlenmedi/çimlendi, gerçek yapraklar belirdi, şaşırtma zamanı geldi/geliyor günleri... "Gıda" olmaları için daha aylar gerekiyor. Sonbaharda ekilen eppek'in buğdayları kuraklık ve şiddetli rüzgarlarla boğuşmaktan ancak gelişmeye başlayabildiler. Nisan yağmurları, "Nisan yağmuru" gibi olsa hepimiz mutlu olacağız - ama değil! Nisan yağmurları bir zamanlar hemen hemen her gün, usul usul yağan, bahçeyi, tarlayı sulayan, başta tahıllar olmak üzere tüm bitkileri mutlu eden yağmurlardı. İklim krizi ile hava koşulları aşırı uçlarda dolanmakta! Neredeyse iki gün durmaksızın yağan kuvvetli yağmur ile toprak çamura, sebze yataklarımız adalara dönüştü! Neredeyse üç haftadır bahçalere giremiyoruz, doğrudan ekilmesi geren tohumlarımızı ekemiyoruz. "Daha geç olmadı" diyerek avunuyoruz, sabrediyoruz, bekliyoruz!.. Bu aralar ne çok şey bekliyoruz. Dileyelim beklediğimize değsin, bereketli ve huzurlu günler içimizi aydınlatsın...