CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Anadolu basınının yaşadığı sorunların araştırılması ve yerel basına destek verilerek kapanmaların önüne geçilmesi için TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

Çakırözer Meclis’te verdiği önergesinde Mayıs ayında yayınlanan tasarruf genelgesi ile kamu kurumlarının gazete aboneliklerinin iptal edilmesi ve ilan yasağı getirilmesinin de gazetelerin kapanmasına neden olduğunu belirterek, bu karardan vazgeçilmesini istedi.

Tasarruf genelgesindeki gazeteler ile ilgili düzenlemenin basın kuruluşlarını derinden etkilediğine dikkat çeken Çakırözer, şunları söyledi:

“Mayıs ayında tasarruf genelgesi yayımlandı. Yazlık, kışlık, uçan saraylarından, geçmediğimiz köprülerden, uçmadığımız havaalanlarından tasarrufa gitmeyenler emeklinin, emekçinin, memurun sırtına tasarrufu yüklediler. Bir de kamu kurum ve kuruluşlarına günlük gazete alımını yasakladılar. SGK tarafından basın kuruluşlarına verilecek ilan sayısını azaltan düzenleme getirdiler. İlan yayınlama rayiç bedeli 5 katına çıkarılarak gazeteler ilan alamaz hâle getirildi. Bu yapılanlar gazeteler için ölüm fermanıdır. Bunu ben söylemiyorum, Anadolu'nun dört bir yanında seslerini duyurmaya çalışan gazeteler söylüyor. İşte Akdeniz Gerçek gazetesi ‘Basının idam fermanı kaldırılmalıdır’ diyor.”

Murat Ağırel’in 'Havala' kitabına suç duyurusu Murat Ağırel’in 'Havala' kitabına suç duyurusu

"Gazeteler kapanıyor"

Çakırözer, tasarruf genelgesi sonrası birçok şehirde gazetelerin son sayılarını çıkardığını ya da başka gazetelerle birleşmek zorunda kalarak yayın hayatlarına devam etmeye çalıştığını ekledi:

Ankara'da 24 Saat, Ticari Hayat, Anadolu, Güçlü Anadolu, Zafer gazeteleri 31 Mayıs’ta kapandı. Ankara’da yerel gazete sayısı 9'dan 4'e düştü. Bartın'da 5'ten 2'ye, Nevşehir'de 2'den 1'e, Kırıkkale'de 4'ten 2'ye, Uşak'ta 3'ten 1'e. İzmir'in otuz beş yıllık Yeni Çeşme gazetesi ‘Elveda Çeşme’ diyerek kapandı. Birkaç gün sonra, Ordu'da 9 olan gazete sayısı 3'e düşecek. Balıkesir ve Çanakkale'de yerel gazeteler 1'inci sayfalarını kararttılar, dediler ki: ‘Kamu kurum ve kuruluşlarımızın çalışmalarını halkımıza haberdar edemediğimiz için özür dileriz.’ Kapkara çıktı gazeteler.

Anadolu basını zaten uzun zamandır can çekişmekte. Önce pandemi vurdu, arkasından kâğıt, kalıp, mürekkep başta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatlarında olağanüstü artış yaşandı. Son yıllarda yüzlerce gazete kapandı. 2019’da 1100 olan gazete sayısı bu genelgeden hemen önce 842'ydi. Şimdi, bu tedbirler sonrasında bu rakam 500'lere inecek.

Anadolu'da, ülkemizde, şehirlerimizde çok sesliliğe darbe vurulacak, şehirlerimizde yurttaşlarımız yerel ve merkezî idarelere karşı öz denetim hakkından mahrum kalacak, gazetecilerin iş ve aş kapısı kapanacak, işsiz gazeteci ordusuna binlerce yenisi eklenecek.

Çakırözer, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Anadolu Medya Ödülleri törenine de atıfta bulundu ve "Anadolu basını sizden plaket beklemiyor, acil sorunlarına çözüm bekliyor. Gazeteden, haberden tasarruf olmaz. Tasarruf genelgesindeki abone ve ilan gelirlerinin kısıtlanması düzenlemesinden derhâl vazgeçilmelidir. Gelin Anadolu basını için bir Araştırma Komisyonu kuralım, sorunlarını masaya yatırıp birlikte çözüm önerilerini geliştirelim. Gazetelerimizin, televizyonlarımızın yaşamasının önünü hep birlikte açalım” diye konuştu.

Saadet, İYİ Parti ve DEM Parti destek verdi

Ardından Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya söz aldı. Kaya, Anayasa’nın 28'inci maddesindeki “Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır” ifadelerini hatırlattı. Basın kuruluşlarının kamu görevlerini yerine getirebilmelerinin koşulunun ekonomik yönden bağımsız olmaları olduğunu söyledi.

"Bu konuda kamuya düşen bir görev de çeşitli resmî ilan ve duyurulara aracılık edilmesi hususunda basına müracaat etmektir" dedi. Tasarruf paketinde gazetelere yönelik düzenleme için "Maalesef yerel basın için idam fermanından başka bir şey değil" ifadelerini kullanarak CHP'nin önergesine destek verdi.

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu Ankara'da kapanan yerel gazeteleri sayarak “Onlarca gazeteci arkadaşımız çalışmanın bile derin yoksulluğu aşmaya, temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediği bugünlerde maalesef işsiz kaldılar” dedi. Birkaç hafta önce İYİ Parti’nin yine aynı sorun için verdiği önergeyi hatırlattı ve şunları ekledi:

İktidarı temsilen konuşan milletvekili arkadaşımız son derecede nezaketli bir üslupla bizi geri kafalı ilan etmişti. Örtülü bir şekilde dijitalleşmeden, değişen ve gelişen dünyadan bahisle yerel basına dair bizim çözüm beklediğimiz sorunların bugünün dünyasında artık varolmadığını iddia etmişti. E, kuralım komisyonu, çağıralım yerel gazeteci arkadaşlarımızı, onları soralım, bu sorunlar var mı, yok mu?

Yerel basınla ilgili her konuşmamda ben burada tekrarlıyorum, tekrarlamaya da devam edeceğim: ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyorsak, diyorsanız, tasarrufa basından başlayamazsınız. Bir ülkenin itibarının kaynağı demokrasi; demokrasiye dayalı bir hukuk düzenidir. Demokrasinin temel göstergelerinden biri de basın hürriyetidir. Köşeye sıkıştırılmış, başının üzerinde tasarruf genelgesi adıyla Demokles kılıçları sallandırılan bir basında hür değildir. Dolayısıyla zaten takipçisi olduğumuz, dert de edindiğimiz bu konuyu destekliyor, öneriyi de destekliyoruz.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar da “CHP'ye ait söz aldığım grup önerisine tümüyle katıldığımı bildiriyorum” diyerek CHP’nin önergesine destek çıktı.

Hulki Cevizuoğlu komisyon kurulmasına karşı

Daha sonra AKP Grubu adına İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu söz aldı. Eski bir gazeci olan Cevizoğlu “Üç dakika içinde Türk medyasının sorunlarını konuşmak ve çözmek mümkün değil” diyerek söze başladı.

Bunun üzerine CHP Milletvekili Murat Emir araya girdi. “Zaten “Araştırma komisyonu açılsın.” diyoruz Sayın Cevizoğlu, üç dakikada olmaz” dedi.

Cevizoğlu “Tamam, ona da geliriz inşallah” diyerek yanıt verdi. Emir “Ona da ‘Evet’ derseniz tam dediğiniz olacak” sözleriyle karşılık verdi.

Cevizoğlu devamında “Ben 43 yıllık bir gazeteci olarak şunu söylerim: Yerel basınımızın yazılı basınına, gazetelere abone olmak onların gelir kaynakları arasında çok bir yekûn kalem tutmuyor, toplu gazete almak, takım gazete almak onların gelirlerini artırmıyor ama özel ilanlar hâlen devam ediyor. Basın kuruluşları, televizyonlar çeşitli isimler altında gelir elde ediyor. Tasarruf genelgesinde medya küçük bir bölümü oluşturuyor. Bir araştırma önergesine gerek yok ama biz gazeteci kökenli meslektaşlarımızla bir araya gelelim, Türk medyasının yerel medya başta olmak üzere sorunlarını çözelim, hep birlikte konuşalım, birlikte çözüm bulalım” diye konuştu.

Toplantı yeter sayısı oluşmayınca Genel Kurul’a başkanlık eden Sırrı Süreyya Önder bileşimi kapattı.

Kaynak: bianet