Çağımızda teknoloji çok ilerledi. "Gözle görünemeyenler dünyası" görünebilir oldu. Mikrocanlıların ne uçsuz bucaksız bir alem olduğunu, ne inanılmaz bir çeşitlilik gösterdiğini sezebiliyoruz artık. Tabii gördüklerimiz gibi göremediklerimizi de yok etmeyi başarıyoruz ve bedelini "medeniyet hastalıkları" ile ödüyoruz!
 
Süt ürünlerini sindirmenin bir gene bağlı olduğu, bu genin eksikliğinin laktoz entoleransı dediğimiz duruma yol açtığı biliniyor. İlginç olan Moğolistanın ücra bir bölgesinde yaşayanların yüzde 95'inde bu genin eksik olmasına rağmen, hayvancılıkla geçinen bu insanların gıdalarının en temel unsurunun süt ürünleri olması! Yediklerinin hemen hemen yarısı süt ve süt ürünleri ama kimse rahatsız değil! Çünkü o bölgede eksik olan genin görevini yerine getiren binlerce mikrocanlı var. Çoban topluluklarını inceleyen bilim insanları her bölgenin farklı mikrocanlılardan oluştuğunu farketmişler. Demek ki mikrocanlıların oluşturduğu ekosistemler sözkonusu olan...
 
İşte biz o sistemleri yok etmişiz, ediyoruz! Toprağı öldürüp savaş artığı kimyasalları bitki besini ilan ediyoruz; ağaç dikerek yok ettiğimiz ormanları var edeceğimizi sanıyoruz; bir bakteriyi paketleyip adına yoğurt kültürü diyoruz; tadların kokuların gerçeğini engelleyip sahtesini gıda diye yutturuyoruz...
 
Çağımızda teknoloji çok ilerledi...
 
Haftanız aydınlık, gıdanız doğal olsun.