Haklı sustukça haksız arsızlaşır , haddini aşar üstelik bunu doğuştan gelen bir hak sayar.
Bir süre önce sosyal medyaya bir kadına , minibüste, kayda alındığını bile bile ağzına gelen her türlü cinsel içerikli küfürün sayılıp döküldüğüne dair görüntüler yine düştü.
Burada bir parantez açıp video görüntülerinin altına mağdur kadını desteklemek adına yapılan yorumların bir çoğununda cinsel içerikli küfür içerdiğini söylemek zorundayız. Tepki gösterdiği kişiyle aynı dili konuşur hale gelindiğini görünce insan şimdi kime kızmalı diye düşünmeden edemiyor. Tıpkı Atatürk’e hakaretten tutklanan kıza kılık kıyafeti üzerinden yapılan hakaretler gibi. Bu ayrımcı dil kime yarıyor acaba? diyerek parantezi kapatalım.
Tekrar konumuza dönersek; Tüm bu yaşanan olay boyunca etrafta bulunanların tepkisizliği insanın kanını donduruyor. İşte bu sessizlikten cesaret alıyor bu hadsizler. Benzer bir olay yine bir minibüste yolculardan birinin eteğinin boyunu bahane ederek arabayı kararkolun önüne çektirilmesi sırasında da yaşanmış, insanlar sessizce olayı izlemekle yetindiği için arsızlık kendi saltanatını sürdürmüştü.
Pek çok konuda farklı düşünmeme rağmen Uğur Mumcu’nun ‘’ insanlar sadece konuştukları şeylerden değil , sustukları şeylerden de sorumludur’’ sözünü çok doğru bulurum. Günümüzü çok güzel anlatan bir cümle. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dedikçe emin olun o yılan bir gün mutlaka size de dokunacak. Hiç bir şey olmasa o korku sizi rehin aldıkça asla özgür olamayacaksınız. Bugün biz korkup sindikçe arsızlarlar seslerini daha çok çıkartacak , hayatlarımızı kendi sapkınlıklarına göre dizayn etmeyi kendilerine hak görmeye devam edecekler.
Şimdi ‘’Ama ses çıkaranın başına geleni görüyoruz, zaten mahkemeye gidilse serbest bırakılıyorlar, ortada böyle cezasızlık var olduğu sürece ben ne yapabilirim’’ diyebilirsiniz.
Peki sustukça neyi önleyebiliyorsunuz? Taciz, tecavüz, dayak. Hangisi siz sustukça hayatınızdan uzak duruyor?
Elbetteki asolan örgütlü mücadeledir. Ancak o şekilde başarıya ulaşılabilir. Bireysel olarak yapabileceklerimiz doğal olarak sınırlı.
Zaten eleştirlerimin çoğu örgütlü olduğunu söyleyen yapılara. Sizler birbirinize kaşının üstünde gözün var diyerek dayanışmadan ve ortak mücadeleden uzak durdukça kaybeden tüm bir toplum oluyor. Şu burnunuzdan kıl aldırmayan tavrınızı bir kenara bırakıp bir araya gelmeyi başaramazsanız, sustuklarından sorumlu olacak ve halklara tarih önünde hesap vereceksiniz.
Demedi demeyin.