Depremden sonra kaç kişinin kayıp olduğuyla ilgili farklı sayılar dillendiriliyor.

İçişleri Bakanlığı depremden üç ay sonra, 86'sı çocuk 297 kişi için kayıp müracaatı yapıldığını açıklamıştı.

Bakan Ali Yerlikaya, Kasım 2024 itibarıyla 75 depremzedenin kayıp olduğunu duyurdu. Yerlikaya bunların 30'unun çocuk olduğunu söyledi. Açıklamaya göre kayıpların 50'si Türk, 25'i yabancı. Yabancıların çoğunun Suriyeli olduğu tahmin ediliyor.

CHP Hatay milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise ellerinde 140 kişilik bir liste olduğunu söylüyor. Bunların 38'i çocuk.

Fakat BBC Türkçe'nin haberine göre, faklı kaynaklarda en az iki çocuğun daha adı geçiyor.

CHP'li Kara BBC Türkçe'ye listeyi Bakan Yerlikaya ile de paylaştığını, ancak geri dönüş almadığını söylüyor.

Peki sayılar arasındaki fark neden bu kadar fazla?

1 Mart Uluslararası Atık Toplayıcıları Günü 1 Mart Uluslararası Atık Toplayıcıları Günü

6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç'e göre bakanlık, gaiplik başvurusuyla nüfustan düşürülen kişileri kayıp olarak kabul etmiyor.

Gaiplik uzun süre haber alınamayan kişilerin ailelerinin başvurusuyla ölü olarak kayda geçirilmeleri anlamına geliyor.

Refakatçisiz çocuklar kaçırılmış olabilir mi?

6 Şubat depremlerinden sonra bazı çocuklar sağ bulundu, ancak yanlarında refakatçileri yoktu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Ocak 2024'te, refakatçisiz çocuklar arasında kaybolanın olmadığını söylemişti.

Bu çocukların aileleriyle yeniden buluşturulduklarını, devlet korumasına alındıklarını ya da koruyucu aileye verildiklerini kaydetmişti.

Afet Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi'nden Hatice Kapusuz ise Şubat 2024'te BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, ilk günlerde güvenliği sağlayacak kolluk kuvvetlerinin ve refakatçisiz çocukların kaydını tutacak sosyal hizmet uzmanlarının yetersiz kaldığını savunmuştu.

Kapusuz, "Bu kaçakçılığa, her türlü kötü senaryoya gebe bir alan" demişti.

Emir Gültekin'in teyzesi Nurşen Kısa, çocuğun kaçırıldığını düşünmüyor.

Enkaza vardıklarında refakatçisiz üç çocuğa rastladıklarını hatırlatarak, "Kaçırılacak olsa neden benim yeğenim kaçırılsın?" diyor.

İçişleri Bakanlığı kayıpları nasıl arıyor?

Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK), 2023 ve 2024 yıllarında Meclis bünyesinde Araştırma Komisyonu kurulmasını; çocuk, yaşlı bakım ve kadın sığınma evleri ile hastanelerde kayıplarının aranmasını istemişti.

Diğer talepleri de şüpheli durumlarda mezarın açılarak incelenmesi anlamına gelen fethi kabirlerin yapılması ve enkazların yeniden taranmasıydı.

Geçtiğimiz yıllarda muhalefet partilerinin kayıplar için Meclis'te komisyon kurulması talebiyle verdiği önergeler Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) oylarıyla reddedildi.

Fakat 2024'te Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesinde bir komisyon kuruldu.

6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu'nun sözcüsü Sema Güleç, AFAD yetkilileriyle neredeyse her ay uzaktan görüşerek bilgi alışverişinde bulunduklarını anlatıyor.

 Güleç, AFAD'ın önce kayıpların yakınlarından alınan DNA örnekleriyle cenazeleri taradığını, ardından köylerde kimliklendirme yapılmadan gömülen cenazelerden de DNA örneği aldığını aktarıyor.

Ayrıca kayıp kişilerin fotoğrafları emniyetteki yüz tanıma sistemi üzerinden depremde hayatını kaybedenlerle karşılaştırılıyor.

Güleç'in 24 yaşındaki mimar oğlu da kayıplar arasında yer alıyor.

DEMAK Başkanı Selahattin Kaban ise derneğin elindeki kayıp listesini AFAD'a ilettiklerini ancak aradan beş ay geçmesine rağmen birçok aileye henüz dönüş yapılmadığını söyledi.

İçişleri Bakanlığı ve AFAD, BBC Türkçe'nin röportaj talebine haber yayımlanana kadar dönmedi.

Kayıp yakınlarının talepleri neler?

Son bir yılda kayıp iki kişinin cenazesi bulundu.

Bu kişilerden 26 yaşındaki Merve Ateş'in yanlış isimle defnedildiği ortaya çıktı.

Ablası İlknur Karaca, basına verdiği demeçlerde yeniden DNA testi yapılmasını istediğini söyledi.

"Cenazenin bir kaç yıl sonra başka biri çıkma ihtimali de söz konusu. Ben bu durumda bir kez daha yıkılmak istemiyorum" dedi.

Bulunan diğer kişi ise Aybüke Körük.

Annesi Fadime Gökçe cenazenin kızına ait olduğuna inanmıyor; o da yeniden DNA testi yapılmasını istiyor.

CHP milletvekili Kara, Ateş'in başka isimle gömüldüğünü hatırlatarak, "Onun gibi onlarca kişi olabilir" diyor.

Bazı enkazların iyi bir şekilde taranmadan kaldırıldığını savunan Kara, örnek olarak halen 48 kişinin kayıp olduğu Rönesans Rezidans'ı gösteriyor.

"Kamuoyunda çok gündem olduğu için, enkazı alelacele kaldırıldı. İnsanlar belki de uzuvlarıyla birlikte yok edildi o enkazda" diyor.

Rönesans Rezidans'ta yaşayan 48 kişi halen kayıp

Kayıplarının bulunmasının bir "borç" olduğunu söyleyen 6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Güleç, "Bir mezarımız yok gidecek. Geçen yıl enkaza gittim, çiçeğimi bıraktım" diyor ve ekliyor:

"Belirsizlik çok zor. Mantığım vefat etmiştir diyor, ama kalpten diyorsun ki acaba bir yerden çıkıp gelecek mi oğlum… Bulamadığım sürece ölene kadar bu şekilde düşüneceğim."

Nurşen Kısa da Emir'i aramaktan vazgeçmeyeceğini söylüyor:

"Benim çocuğuma dair ne canlı ne ölü diye hiçbir şey yok. Nüfustan düşürülmesini asla kabul etmeyeceğim."

Kaynak: BBC Türkçe