Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Sera Kadıgil Cumartesi Anneleri’nin 1000. hafta eylemini Meclis gündemine taşıdı. Meclis Genel Kurulu’nda açıklama yapan ve bir soru önergesi veren Kadıgil, keyfi uygulamaların ve hukuksuzluğun son bulması için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya çağrıda bulundu.
“Soylu’nun şımarıklığı nedeniyle yasaklandı”
TİP Milletvekili Kadıgil, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya şu sözlerle çağrıda bulundu:
“Bu hafta Cumartesi Anneleri'nin 1000’inci haftası; tam 1000 haftadır ısrarla Galatasaray Meydanı’nda toplanan ailelerin tek talebi kaybedilen evlatlarının, yakınlarının bir mezarı olması.
Bu hafta itibarıyla dünyanın en uzun eylemi, ne yazık ki; bizim ülkemizde olacak çünkü 1000 haftadır adaletten eser yok. Bu arayışın çeyrek asırlık adresi Galatasaray Meydanı, önce Soylu’nun şımarıklığıyla yasaklandı, ardından ailelere gözaltında resmen eziyet edildi, şimdi ise sadece sembolik bir katılıma izin veriliyor.
Buradan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya açıkça çağrı yapıyoruz: Orası bu ailelerin, bu evlatların mezar yeridir ve mezar ziyaretine devlet kotasını kabul etmiyoruz, Anayasa’yı uygulayın, Galatasaray Meydanı’nı Cumartesi Annelerine açın diyoruz.”
Parti Sözcümüz Sera Kadıgil, TBMM Genel Kurulu'nda #CumartesiAnneleri'nin eylemlerinin 1000. haftası hakkında konuştu:
— Türkiye İşçi Partisi (@tipgenelmerkez) May 22, 2024
"Dünyanın en uzun eylemi ne yazık ki bizim ülkemizde olacak çünkü 1000 haftadır adaletten eser yok. Bu adalet arayışının çeyrek asırlık adresi Galatasaray… pic.twitter.com/RdplvMrJHx
“Keyfi yasaklamalara ve hukuksuz uygulamalara devam mı edeceksiniz?”
İçişleri Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi de veren Kadıgil, şu soruya yanıt istedi:
“Selefiniz Süleyman Soylu döneminde işlenen pek çok suçtan biri olan; Cumartesi Anneleri’/İnsanları’na yönelik engelleme, polis şiddeti ve ters kelepçe ile yapılan keyfi gözaltılar, soruşturmalar, kovuşturmalar, Anayasa tarafından güvence altına alınan ve Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal edildiği tespit edilen 'toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı'nın ihlali ve bir utanç vesikası olarak tarihteki yerini almıştır.
Kuşaktan kuşağa emanet edilen ve hala hesabı sorulamayan gözaltı kayıplarının “Anıt Mezarı” ve geçmişle yüzleşme için bir hafıza mekanı olan Galatasaray Meydanı’nda, göreve gelmenizle birlikte, kısmen hafifletilen kısıtlamalar, güvenlik güçlerinin bariyerlerle meydanı kuşatması ve anma alanına sadece 10 kişinin alınması şeklinde sürmektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin barışçıl toplanma özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine ve ihlallerin tekrarlanmaması gerektiğine ilişkin iki kararına rağmen; keyfi yasaklamalara ve hukuksuz uygulamalara devam mı edeceksiniz?”
