Bundan on gün önceydi, emekli maaşlarına bu ay uygulanacak yüzde 5’lik zam açıklandığında, sosyal medya hesabımdan yaptığım paylaşımda, ‘’Eyyyy emekli dernekleri ve sendikaları, yüzde 5 yetti galiba. Sesiniz çıkmıyor da’’ ifadesini kullanmıştım.
Olumlu ve olumsuz çok sayıda tepki aldım. Önemli olan, sonrasında yaşananlar. Biraz da onlara bakalım…
Yüzde 5’lik zammı da içine koyduğu yeni paketlerle saray hükümetinin ekonomik açılımlarını savunmakla görevli olan damat, ‘’Yılın ikinci yarısında ‘TOP’arlanma dönemine girdik’’ dedi.
Vatandaşın, bu zam haberine karşı yorumu ise ‘’Az gittik, uz gittik, ana avrat düz gittik’’ içerikli hicivle oldu.
Öyle ki, pazarda bamyanın kilosunu 20 TL’den alan vatandaş zaten yukarıdaki özdeyişin içini dolduruyordu.
Ve, hemen herkes birbirine sormaya başlamıştı;
‘’Hal böyleyken, ekonomi nasıl iyiye gider ki ?’’
Gitmiyordu…
Bunu tersine algılatmak için bugüne kadar elinden geleni yapan kurumların başında gelen TÜİK ise yeni açıklamaları ve raporlarıyla, adeta bir ‘ihanet çetesi gibi çalışıyor’ görüntüsüne sahipti.
Ekonomiye hakim kişi ve kurumlar düzelir mi ?
Halka bakış açılarını düzeltip, yoksulluğu giderecek önlemleri alırlar mı ?
Bilemem, bunu saray hükümeti ve diğer yetkililer bilir.
Ben, ‘mevcut durumu kabullenmemesi gerekenlerden niye ses çıkmıyor’ diye sorgulamayı sürdürürken, ilk ses, daha dün Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanlar Kurulu’ndan geldi.
Kurul, emekli maaşlarına seyyanen zam, yakıt ve kira yardımı ile emekli ikramiyelerinin artırılması konusunda taleplerini kamuoyu ile paylaştı.
Söz konusu taleplerde, geçtiğimiz aylarda çeşitli gıda ürünlerine ve diğer kalemlere yapılan yüzde 15'lik zam anımsatılarak, bu zammın emekli maaşlarına yapılan zammın 3 katı olduğu vurgulandı.
Kira fiyatlarındaki artış ve ısınma giderlerinin yükselmesini gerekçe gösteren kurul bu alanlarda da yardım talep ediyor.
Ve diyor ki, ‘’Emekli vatandaşların yakıt ve kira desteğine ihtiyacı var. Giderlerinin yüzde 60'ını oluşturan kira ve yakacak alanlarında (kira ve yakacak yardımı) adı altında ek ödeme yapılması gerekiyor.’’
Ve, emekli ikramiyeleri…
TÜED Başkanlar Kurulu bildirisinde, bu konuda da TÜFE oranının esas alınarak artırım yapılması gereğinden söz ediliyor.
Dedim ya, ses gelmeye başladı, ama sadece talep eden bir ses…
Peki, bu ses daha ne kadar gür çıkar ?
Ayrıca, gür çıksa da, o gür oluşunu daha ne kadar uzun süre korur ?
Bunları göreceğiz…
Önceki örneklemelerde gördüklerimize bakarsak, seyyanen verilecek 100-150 TL arasındaki maaş zammının mevcut durumda tüm emeklilerin sesini kısmaya yeteceğini düşünenler azınlıkta değil. Böyle düşünenlerin başında da Saray hükümeti üyeleri geliyor. Ve, şimdilik yüzde 5’lik zamma emeklilerin ve kamuoyunun tepkisini ölçüyorlar. Çok sıkıştıklarını düşünürlerse, sözcüleri çıkıp seyyanen zammı açıklar, olur biter.
Oysa ki, en azından TÜED’in önermeleri içinde yer alan yakıt ve kira yardımı kalıcı olursa, bayram ikramiyeleri de kabul görülebilir sınırlara çekilirse, sonrasında yapılacak seyyanen zam nefes aldırabilir.
Emeklinin asıl beklentisi, refah payı. Bütçeden böyle bir kalemin emeklilere aktarılır hale gelinebilmesi için verilen mücadele kesintisiz sürecektir:
Daha çok kurumdan, daha gür sesler çıkması umudumu yitirmek istemiyorum. Asma, tek başına umut etmenin yetmediğini de iyi biliyorum. Hedef, kalıcı bir mücadeleyle taleplerde kazanım yaratmak.
Var mısınız ?