TMMOB Makine Mühendisleri Odası Sakarya Temsilcilik Başkanı Olgun Özdemir, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma'daki katliamın üzerinden 10 yıl geçmesine karşın acının ve öfkenin hala taze olduğunu belirterek, "Siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız" dedi.

Olgun Özdemir, katliamın 10'uncu yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, faciaya ilişkin davada yaşanan hukuksuzluklara, madenci yakınlarına ve hak arayan madencilere uygulanan  acımasız saldırılara ve işverenin nasıl ödüllendirildiğine de dikkati çekerek, "Sorumlular hesap verinceye kadar örgütlü mücadeleye devam edeceğiz. Soma için adalet arayışımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

MMO Başkanı Olgun Özdemir'in yazılı açıklaması şöyle:

Olgun OzdemirBugün ülke tarihinin en büyük işçi katliamı olan Soma Maden Katliamının 10. Yıl dönümü.  10 yıl önce Devlete ait olan bir maden rödovans sistemi ile Soma Holdinge verilmiş, Soma Holding yetkililerinin aşırı kar hırsı nedeni ile üretim zorlaması 301 emekçinin ölümüne neden olmuştur. Katliamın üzerinden tam 10 yıl geçse de 301 madencimizin acısı ve katliamın yarattığı öfke hala tazedir.

 Acımız ve öfkemiz hala taze çünkü, gerçek sorumluların sadece bir kısmı göstermelik cezalar ile ödüllendirilmiş, holdingin asıl sahibi Alp Gürkan ve dönemin bürokratları ve siyasi iktidar yargılanmamış ama işçilerin avukatları Can Atalay ve Selçuk Kozaağaçlı uydurulmuş suçlar ile yıllardır cezaevinde tutulmaktadır.

 Acımız ve öfkemiz hala taze çünkü, bu 10 yılda aynı acıları tekrar tekrar yaşadık. 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenciyi, 17 Kasım 2016’da Siirt Şirvan’da 16 madenciyi, 14 Ekim 2022’de Amasra’da 42 madenciyi, 23 Kasım 2022’de Şirvan’da 3 madenciyi ve son olarak 13 Şubat’ta Erzincan İliç’te 9 madencimizi göz göre göre gelen iş cinayetlerine kurban verdik. Hesabı sorulmayan her bir iş cinayeti bir yenisini beraberinde getirdi.

Elbette bunlar sadece kamuoyuna yansıyanlar, yani bu düzenin gizleyemedikleri. Hemen her gün işyerlerinde sayısız iş kazası gerçekleşiyor ve emekçiler bu iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. İSİG Meclisi verilerine göre bu düzen, bu yılın ilk dört ayında en az 588, son yirmi yılda ise en az 33.066 işçinin iş cinayetlerinde ölmesine sebep oldu. 

Soma sadece alınmayan İSİG önlemlerinin değil, siyasal ağların, kölelik olarak nitelendirilebilecek dayı başılık, taşeronlaştırma ve rödavans tipi çalışmaların, sarı sendikacılığın, açlığın, yoksulluğun, hukuksuzluğun, şiddetin en çıplak hali ile ortaya çıktığı, öncesi ve sonrası ile büyük bir katliam düzeninin resmidir.  Ne yazık ki bu facia ile ortaya çıkan durum bugün de varlığını sürdürmektedir. Hiçbir ders alınmamış, emekçilerin ölümlerine, sakatlanmalarına neden olacak çalışma tipleri giderek sistemli hale getirilmiştir.

SOMA KATLİAMI İŞÇİ DÜŞMANI KATLİAMCI DÜZENİNİN RESMİDİR

Soma katliamı akıllarda 301 işçinin öldüğü gün Yunus Yerkel’in jandarma korumasında işçi yakınlarını tekmelediği görüntüler ile hafızalara kazınmıştır. Bu resim iktidarın işçiler karşısında sermayeyi koruyan düzenini resmeden bir andır sadece. Ondandır ki Yerkel daha önce milletvekili, sonra büyükelçi yapılarak ödüllendirilmiştir.

Soma davası iktidarın yıllar içinde özenle hazırladığı hukuksuzluk sisteminin de resmi olmuştur. İktidarın en başından itibaren davaya müdahalesi görünür bir halde idi. Dava süresince mahkeme heyeti değiştirildi, müşteki avukatları darp edildi, katliamın bütün sorumluluğu ölen tekniker ve mühendislere yüklenmeye çalışıldı. Katliam sonrasında çıkarılan yasalarla maden işletmeleri teşviklerle ödüllendirilirken, İSİG önlemlerinin alınması sürekli olarak ileri tarihlere ertelendi, katliamı protesto edenler gözaltılar, tutuklamalar, mahkumiyetlerle cezalandırılırdı. Türkiye Taşkömürü İşletmelerine ait madeni Soma Holding’e devreden ancak denetim görevini yerine getirmeyen, emekçilerin yasa dışı çalıştırılmalarına karşı önlem almayan, ölümlerine neden olan devlet yetkililerinin yargılanmalarına da izin verilmedi.

 SORUMLULAR HESAP VERENE KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Bakan Yerlikaya: 12 bin polis memuru alımı gerçekleştiriyoruz Bakan Yerlikaya: 12 bin polis memuru alımı gerçekleştiriyoruz

İnsan hayatını her türlü siyasi ve ekonomik çıkarın üstünde tutan bir politika, adil bir yargılama süreci, örgütlü bir emek cephesi olmadıkça bu cinayetler sürüp gider.

Soma’nın 10. yılında bir avuç kömür için bir ömür verenleri bir kez daha saygıyla anıyor, yeraltında her gün iş cinayetleriyle, meslek hastalıklarıyla yüz yüze çalışmak zorunda olan madencilerimizi buradan selamlıyoruz. Bizler Soma’da yitirdiğimiz 301 madencinin geride bıraktığı acıyı ve öfkeyi yeni Somaların yaşanmaması adına geleceğe taşımakla yükümlüyüz. 10 yıldır her yıldönümünde bunu hatırlattık, hatırlatmaya da devam edeceğiz.

Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin 301 madencinin ölümünü, siyasi iktidarın ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız, sorumlular hesap verinceye kadar örgütlü mücadeleye devam edeceğiz. Soma için adalet arayışımızı sürdüreceğiz.

Editör: Tuncer Kalaycı