Bursa Osman Gazi beldesine bağlı Ovaakça’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı yurtta kalan yaşları 15 ile 17 arasında değişen çocukların kayıp olduğu haberini dün gündeme geldi.

Artı Gerçek'ten Hale Gönültaş'ın haberine göre; Sabah saatlerinde kayıp çocuklardan Didem’in annesi Bursa Emniyeti’ne bağlı birimler tarafından arandı. Didem’in bulunduğu bilgisini verdi. Arayan polis memuru, anneyi yaşadığı yerleşim yerindeki karakola gitmesini gerektiğini söyledi.

Anne Hülya, karakola gitti. Kızının fotoğrafını teşhis etti. Didem, Bursa Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Bursa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi avukatları ifadesinde bulunmak üzere Didem’in yanına, polis merkezine gitti. Didem polis ifadesinde sadece kendisiyle ilgili sorulara yanıt verdi. Kayıp olduğu süre boyunca geceleri sokakta kaldığını söyledi. Yurt ve eğitim yaşamına dair yaşadığı zorlukları anlattı. Yurda dönmek istemediğini söyledi. Didem ifadesinin ardından Bursa Çocuk İlk Kabul Müdahale Birimi’ne götürüldü.

'Dört değil üç çocuk kayıptı': 'Gerekli tahkikat sürüyor'

Bursa Emniyeti’nden bir yetkili ise “Arkadaşlarımız kayıp kız çocuklarından birini 10 Şubat’ta bulup çocuk yuvasına teslim etmiş. Dört değil üç çocuk kayıptı. Çocuklardan biri şu anda Bursa Çocuk İlk Kabul Müdahale Birimi’nde. Diğer çocuklarımız da çocuk yuvasındalar. Ama gerekli tahkikat sürüyor” bilgisini verdi.

Prof. Dr. Görür'den Bursa için kuşkulu açıklama! Prof. Dr. Görür'den Bursa için kuşkulu açıklama!

Canan Güllü: 'Konunun takipçisi olacağız'

TKDF (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu) Başkanı Canan Güllü çocukların durumunun yakın takipçisi. Canan Güllü, konuya ilişkin "TKDF olarak uzun soluklu bir mücadelenin tanıklarıyız. Didem, tecavüze uğradıktan sonra hakim kararıyla annesinden sanki tecavüzü planlayan anneymiş gibi alınıp yurda gönderildi. Sonra gönderildiği Manisa’da başına gelmedik kalmadı. Bir yerli film olsa ‘ama senarist de çok acımasız dedirtecek’ nitelikteydi yaşananlar" dedi.

Canan Güllü, devamında şu ifadeleri kullandı: "Ama ne yazık liyakatsiz atamalar ve siyasi yandaşlıklarla bana kimse dokunamaz diyenlerin elinde pavyonda satışa sunuldu. Haberleştiren gazetecinin evine bu işi yapan polisin arkadaşları gitti ve tehdit etti. Ben ve Hale Hanım hakkında dava açıldı. Sonrasında uzun trajik ve hukuksuz olaylardan sonra sahipsiz kediler gibi oradan oraya gidiyor bu çocuklar. Umut ederim ki cam gibi paramparça olmuş hayatlarına devletin o gerçekten sıcak eli uzanır. Çünkü epeydir o soğuk ellerde sevgi açısından çok yoksun kaldılar. Takipte ve iletişimdeyiz."

Kaynak: Gazete Pencere