Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamına karşı başlatılan direnişe destek vermek için oturma eylemi yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmaya tepki gösteren dernek tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, “Soruşturma ile sınırlanması istenen haklarımızı tıpkı onların kullandığı gibi kullanmaya devam edeceğiz” denildi.

“Balıklar öldü sıra çocuklarda” “Balıklar öldü sıra çocuklarda”

Limak Holding ve IC Holding'in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali'nin kömür sahasını genişletmek için Akbelen Ormanı’nda yapılan ağaç kesimine karşı köylüler ve doğa savunucuları tarafından direniş başlatılmıştı.

‘ANAYASAL HAKLARIMIZA MÜDAHALEYİ KINIYORUZ’

Direnişe destek vermek için oturma eylemi yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyeleri hakkında ise soruşturma başlatıldı. Üyeleri ifade vermeye çağrılan dernek ise söz konusu karara tepki göstererek, “Anayasal haklarımıza müdahaleyi kınıyoruz” başlıklı yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Geçtiğimiz hafta pazar günü, Edremit/Altınkum’da, Akbelen direnişine destek olmak amacıyla ellerinde dövizlerle bir oturma eylemi gerçekleştirildi.

Kendi iradeleri ile bir araya gelen, aralarında dernek üyelerimizin de olduğu 25 civarında katılımcı hemen ertesi gün telefon ile Edremit Emniyet Müdürlüğü’ne ifade vermeye çağrıldı. Gerekçesi, 2911 Sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü ile ilgili kanuna muhalefet etmek.

‘ANAYASAL PROTESTO HAKLARINI KULLANDILAR’

Oysa, Anayasa’nın 34’üncü maddesi, ‘Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’ demektedir. Katılımcılar da Anayasadan kaynaklanan demokratik protesto haklarını kullanarak, Anayasa’nın 169. maddesine aykırı bir şekilde yok edilmek istenen Akbelen Ormanı’nı korumak amacıyla yaşam savunucularına destek olmak ve konunun kamuoyuna duyurulması için dövizleri ile oturmuşlardır.

Katılımcılar, Anayasanın 56. maddesinde yer alan ve ‘Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ şeklinde hepimize yüklenen göreve uygun olarak, doğaya sahip çıkmak üzere, herhangi bir şiddet içermeyen barışçıl bir eylem gerçekleştirmişlerdir.

‘EYLEMİN HEMEN ARDINDAN SORUŞTURMA BAŞLATILDI’

Trafiği engellemeyen, kimseye bir rahatsızlık vermeyen, makul süreyi aşmayan eylem gösteri ve yürüyüşler yasasına aykırılık teşkil etmez. Alana gelen kolluk kuvvetleri, bu konuda hiçbir uyarıda bulunmamış, dağılma uyarısı yapmamış, müdahale etmemiştir. Ancak hemen eylemin ardından soruşturma başlatılmıştır.

Her geçen gün yasal ve demokratik haklarımıza daha fazla saldırı olmakta, haklarımızın kullanılmasına kısıtlamalar getirilmektedir.

‘TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜK ALANINI DARALTAN HUKUKSUZ BİR UYGULAMA’

Bizler, Anayasa’dan aldığımız hakkımız ile, önceden izin almaksızın, basın açıklaması, toplantı, oturma eylemi gibi barışçıl eylemleri gerçekleştirebiliriz.

Akbelen direnişine destek veren arkadaşlarımıza yönelik bu haksız ve hukuksuz müdahaleyi şiddetle kınıyoruz.

Ellerindeki dövizlerle sesiz oturma eylemi gerçekleştiren arkadaşlarımız yargısal uygulama ve genelge ile tarif edilen ‘basın açıklaması’ kapsamını aşan davranışlarda bulunmamış ve herhangi bir ikaz yapılmadan sessizce dağılmışlardır. Barışçıl bir şekilde düşünce açıklamanın en somut örneğini oluşturan eylemlerinin, genelgeye rağmen, 2911 sayılı yasa kapsamında soruşturulması, temel hak ve özgürlük alanını daraltan hukuksuz bir uygulamadır.

Bizler arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Soruşturma ile sınırlanması istenen haklarımızı tıpkı onların kullandığı gibi kullanmaya devam edeceğiz.

Haksızlık ve baskılara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Editör: Tuncer Kalaycı