2020'yi geride bırakıyoruz - 2021'in daha iyi bir yıl olmasını dileyerek... Son yıllarda hep bunu diledik galiba: bitmekte olan yıl iyi değildi, gelecek olan daha iyi olsun! Gittikçe kötüye mi gidiyor dünyamız, biz mi giderek kötümser oluyoruz bilemiyorum. Bu yılın öğrettikleri bir uyarı olarak kabul edilir, geleceğimizi karartan hatalara son verilirse belki de farklı düşüneceğiz 2020 hakkında - "dönüm noktası oldu" diyeceğiz.
Covid-19 damgasını vurdu 2020'ye ama aslına bakarsanız iklim krizi açısından da felaketler yılıydı. Avustralya'da Amazonlar'da şimdiye dek görülmemiş boyutlarda orman yangınları meydana geldi. Haziran-Kasım arası 30 büyük fırtına oluştu. Fırtınalara alfabetik sıraya göre ad vermek gibi bir uygulama var. Arthur, Bertha diye başladı, sonunda alfabede harf kalmadığından Alfa, Beta, vb. diye devam edildi. Hava ve su sıcaklıkları rekor seviyelere ulaştı. Bir yandan kuraklık, öte yandan aşırı yağışlar, seller felaketlere neden oldu. Bu arada virüs önlemleri ile azalan uçuşlar ve araba kullanımı, sera gazları emiyonunun yüzde 7 azalmasına yol açmış. İklim açısından yılın tek olumlu gelişmesinin Covid nedeniyle meydana gelmiş olması kaderin cilvesi!
Pandemi, şirketlerin kontrolundaki gıda sistemlerinin saçmalığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kafeler, restoranlar kapanınca stoklarda biriken tonlarca süt döküldü; mezbahalarda yeni gelenlere yer açmak için hayvanlar katledildi, atıldı; gıda ürünleri tarlalarda, depolarda çürümeye terkedildi. Bu arada işsiz kalan milyonlar açlıkla boğuşuyordu. Tüm bunlar esas sorunun şirketlerin pek sevdiği "yetersiz gıda üretimi" değil, eşitsiz dağıtım ve paylaşım olduğunu göstermekte.
Gerek insanların gerek de doğanın sağlığı açısından gıda sistemlerimizin şirketlerin boyunduruğundan kurtulması gerek. 2021'in hastalık saçan tüm virüslerden uzak, sağlıklı ve umutlu bir yıl olmasını diliyoruz.