Dünyanın herhangi bir yerinde düzenlenen protestolar tanıdık görüntülerle haber bültenlerine konu oluyor: Sokakları saran kalın bir duman bulutu ve kaçışan göstericiler.
Bu bulutun müsebbibi ise 100 yılı aşkın bir zaman önce icat edilen biber gazı.
Son olarak ABD'de Mayıs sonunda George Floyd'un polis tarafından öldürülmesine tepki olarak başlayan protestolarda 100'ü aşkın kentte gösterileri dağıtmak için biber gazı kullanıldı.
General Amos Fries ve girişimci arkadaşları
Biber gazının ilk kullanımının tarihi Birinci Dünya Savaşı'na kadar gidiyor.
Savaştan birkaç yıl sonra, 1925 yılında ise Cenevre Protokolü imzalandı ve böylece savaşlarda kimyasal silah kullanımına çok ciddi yasaklama ve kısıtlamalar getirildi.
ABD'li General Amos Fries, bu savaşta, bugün yaygın şekilde görülen biber gazının ilkel bir versiyonunu savaştan sonra da kullanmaya devam etmek istedi. Ordunun elindeki biber gazı örneklerini girişimci arkadaşlarına verdi. Onlar da kurdukları şirketlerle gaz üretip, kolluk güçlerini muhtemel protestolarda biber gazı kullanmaları için ikna etmeyi başardı.
Ancak, eşzamanlı olarak yeni biber gazı formülleri üzerinde testler ve bu kimyasal ajanların kısıtlamalara takılmadan, gündelik hayatta nasıl kullanılabileceğiyle ilgili tartışmalar başladı.
Vietnam Savaşı'yla değişen algı
Öldürücü olmamalarından dolayı biber gazıyla ilgili testler de fazla tepki uyandırmadı.
Vietnam Savaşı ise biber gazıyla ilgili algının değişmesine neden oldu. ABD hükümeti tarafından hem Vietnam'da hem de ülke içinde savaş karşıtı eylemlerin dağıtılması için biber gazı kullanılması büyük tepki topladı.
Zaman içerisinde silahlı çatışmalarda biber gazının kullanımı da azaldı ve 1997 yılında yürürlüğe giren Kimyasal Silahlar Sözleşmesi kapsamında kimyasal silah kategorisine alınıp yasaklandı.
Ancak bugün halen güvenlik güçleri tarafından kalabalıkları dağıtmak için kullanılan en etkili araçlar arasında yer alıyor. (BBC Türkçe)