14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesinde sosyal medya platformları, kamuoyunu doğru bilgilendirme açısından önemli bir role sahip.
Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın çatı şirketi Meta, Türkiye'deki seçim güvenliğine ilişkin birtakım kararlar aldığını duyurdu ve bunları ana sayfasından yayınladı.
Siyasi içeriğin Facebook ve Instagram'a göre çok daha fazla görünür olduğu Twitter cephesinde ise seçim güvenliğine ilişkin bir önlem alınmazken aksine bu alanda bir geriye gidiş söz konusu.
Türkçe dilini seçmek yeterli
Facebook'ta siyasi sayfaları takip etmedikçe manipüle edilme ihtimali daha düşükken Twitter'da siyasi içeriğe maruz kalmak için hesap dilini Türkçe yapmak yetiyor.
Indiana Üniversitesi Sosyal Medya Gözlemevi'nde doktorası sonrası araştırma yapan Dr. Tuğrulcan Elmas'ın akademik çalışmalarına göre Twitter güvenlik açıklarını bilmesine rağmen önlem almıyor.
Elmas'ın "Türkiye'deki Twitter Trendlerine Saldıran Twitter Botlarının Etkinlik ve Askıya Alınma Şekillerinin Analizi (Analyzing Activity and Suspension Patterns of Twitter Bots Attacking Turkish Twitter Trends by a Longitudinal Dataset)" başlıklı makalesine göre, Türkiye'de sahte gündem etiketleri 2021'de yüzde 30 ila 50 arasında değişerek zirve yaptı. Elmas, 2023'ün Mart ve Nisan aylarında ise hafta içi yükselip hafta sonları düşmekle birlikte günlük trendlere giren her beş gündem etiketinden en az birinin sahte olduğunu tespit etti.
DW Türkçe'ye konuşan Tuğrulcan Elmas, botlar tarafından yürütülen manipülasyon kampanyalarının genellikle AKP lehine göründüğüne dikkat çekerek bu ayın başında tartışma konusu olan Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccadeye basma fotoğrafının da botlar aracılığıyla gündeme sokulup yayılan bir manipülasyon kampanyası olduğunu söylüyor.
Peki Twitter'da manipülasyon kampanyalarının artışına rağmen platform neden buna karşı önlem almıyor?
Manipüle edici içerikler ön planda
Tuğrulcan Elmas, özellikle Twitter algoritmasının son değişiklikleriyle beraber kullanıcılara genel olarak popüler içeriklerin gösterildiğini, bunların da genelde siyasetle alakalı ve manipüle edici içerikler olduğunu ifade ediyor:
"Gündem olan veya yapılmak istenen her şeyi Twitter ana sayfanızda artık görebiliyorsunuz ve bu içeriklerden kaçamıyorsunuz."
Elmas'a göre Twitter, trend algoritmasında değişiklik yapmak ya da botları açıldığı gibi kapatmak gibi proaktif önlemler almadığı için bot sorunu çözülemiyor. Elmas, Twitter'ın altı ayda bir düzenli kapatma yapsa da bot hesapları gecikmeli olarak kapattığını belirtiyor. Bot hesapların açıldıktan sonra bekletildiğine ve var olan etkin bot hesaplar kapatıldığında bekletilen hesapların hemen devreye sokulduğuna işaret eden Elmas, bu nedenle hesap kapatmanın etkili bir çözüm olmadığını dile getiriyor.
"Suistimale aşırı derecede açık"
Türkiye'de Twitter kullanımı sadece yüzde 27 olsa bile Twitter'da gündem olan bir şey diğer mecralardan da çok kolay gündeme getirilebiliyor. Twitter içerikleri, Ekşi Sözlük, WhatsApp, Instagram gibi kanallardan ya da haber mecralarından da yayılıyor.
"O yüzden Twitter çok önemli. Ancak Twitter suistimale aşırı derecede açık durumda. Ve buna Twitter'ın kendi uygulamaları neden oluyor" diyen Elmas, Türkiye'de 2014'te açılan bot hesapların Twitter tarafından 2020'de kapatıldığına, kapatılan 7 bin 340 hesabın geçen süre zarfında 30 milyon tweet attığına dikkat çekiyor.
Twitter, Haziran 2020'de Türkiye'den 7 bin 340 hesabı "devlet bağlantılı bilgi yayma operasyonlarına" karıştığı gerekçesiyle kapattığını duyurmuştu.
Botlar ilk tweeti atıp siliyor
Elmas, Türkiye'de sahte ya da suni gündem başlıklarının işleyişini ise şöyle anlatıyor:
"Botlar dakikalar hatta saniyeler içinde 200, 300, 500 ya da bin tane tweet atıyorlar ki tweetlerinde de kampanyanın sloganı ve yanında da rastgele sözcüklerden üretilmiş tweetler bulunuyor. Yani amaç sadece o sloganı gündem etiketi yapmak. Bunu yaptıkları anda da tweetlerini siliyorlar. O yüzden siz bu botları göremiyorsunuz ve etiketin sahte olduğunu anlayamıyorsunuz."
Bunun aslında Twitter'ın trend algoritmasına yapılan bir siber saldırı olduğunu vurgulayan Elmas, algoritmayı kodlayan programcının bu ihtimali göremediğini, bu durumu 2019 ve 2020'de Twitter'a bildirdiklerini, 2021 yılında ise bir siber güvenlik konferansında konuyla ilgili sunum yaptıklarını aktarıyor.