Türk Lirası'nın son günlerde Aralık 2021'den bu yana yaşadığı en büyük değer kaybı dünya basınında geniş yer buluyor.
Reuters haber ajansı, “Türkiye serbest piyasaya doğru ilerlerken TL yüzde 7’yi aşkın değer kaybına uğradı” başlıklı haberinde, TL'de 2021’den bu yana en büyük satışın yaşandığına dikkat çekiyor.
Bunun hükümetin, devlet kontrolünü terk ederek kuru serbest bırakma yolunda adımlar atmaya hazırlandığının kuvvetli bir işareti olduğu yorumları yapılıyor.
28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun ardından artan baskıyla karşı karşıya kalan Türk Lirası dolar karşısında bir ara 23,41 seviyesine geriledi.
Merkez Bankası'nın net rezervi de seçim haftasında tüm zamanların en düşük seviyesine gerileyerek eksi 5,6 milyar doları gördü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’i getirmesini "U-dönüşü" şeklinde yorumlayan Reuters, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ın atanmasının düşünüldüğünü, liradaki satış nedeniyle Merkez Bankası’nın faiz oranlarında artışı değerlendirmek üzere olağanüstü toplanabileceğini de yazıyor.
Haberde, “böyle bir adımın kısa vadede piyasalara istikrar getirebileceği” yorumuna yer verilen Commerzbank’tan Ulricht Leuchtmann’ın şu değerlendirmesi de aktarılıyor:
“Bu, bir lira krizinin başlangıcı gibi duruyor. Üstel bir hareketlenme olduğunda böyle olur. Uzun süre hiçbir şeyin olmadığını sanırsınız, sonra bir anda cehennemin kapıları açılır.”
Reuters haberinde, bazı uzmanların TL'nin ABD doları karşısında 25 ile 28 arasında bir seviyeye gerilemesini bekledikleri de belirtiliyor.
'Lira gerçek değerine yaklaşacak'
Financial Times gazetesinde yer alan değerlendirmede ise yeni ekonomi ekibinin işbaşına gelmesinin ardından “kasıtlı devalüasyon” yapıldığı ve Türk Lirası'nın da düşüşe geçtiği kaydediliyor.
Merhmet Şimşek’in atanmasından bu yana TL'nin yaklaşık yüzde 10 değer kaybettiğinin belirtildiği yazıda, Dinamik Yatırım Menkul Değerler’den ekonomist Enver Erkan’ın özetle şu değerlendirmeleri aktarılıyor:
“Kur seçimler öncesinde alternatif mali tedbirlerle ağır baskı altına alınmıştı. Yeni dönemde daha liberal yaklaşımlar söz konusu olacak ve liranın gerçek değerine yaklaştığı durumlar görülecek.”
Goldman Sachs’ın TL'nin üç ay içinde dolar karşısında 23 seviyesine gerileceği tahmini yapmasından yalnızca birkaç gün sonra bu seviyenin görüldüğünü hatırlatan Financial Times, devlet bankalarının kur piyasasına müdahale etmiyor gibi göründüklerini söyleyen bazı uzmanların görüşlerine de yer veriyor.
İsmini vermeyen üst düzey bir Türk bankası yöneticisinin de mevcut durumu “kasıtlı devalüasyon” olarak nitelendirdiği ifade ediliyor.
New York Times’da Patricia Cohen imzasıyla yayımlanan analizde liradaki değer kaybının hükümetin ekonomi politikalarında gidilecek bir değişikliğin işareti olduğu yorumu yapılıyor.
Mehmet Şimşek’in “öngörülebilirliği artırmak için kurallara dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz” açıklamasına yer verilen yazıda özetle şu değerlendirmeler yapılıyor:
“Kurdaki değer kaybı Türkiye’nin ilaçtan ham petrole kadar tüm ithalatını daha pahalı bir hale getirecek. Ayrıca dolar üzerinden borçlananları iflasa da sürükleyebilir.
“Ülkenin ekonomi politikalarında bir değişikliğe gidilmesi bazı ekonomistlerin sürdürülemez ve pervasız olarak gördükleri gidişatı tersine çevirebilir.”