Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sakarya Şubeler Platformu, seçim öncesi kamu emekçilerine vaadedilenlerin takipçisi olacaklarını belirtti, insanca yaşayacak bir ücret talep etti.
Platform Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında iktidar partisinin seçim öncesinde bulunduğu vaatleri anımsatarak, bu sözlerin takipçisi olacaklarını söyledi. En düşüm memur maaşının 22 bin TL'ye çıkarılacağı, en düşük emekli maaşı olan 7500 TL'nin üzerindeki maaşlarla ilgili düzenleme yapılacağı, 3600 ek gösterge düzenlemesini birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde genişletileceği sözlerinin verildiğini ifade eden Yücel Kaçar, "(Kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracağız, sınavlardaki başarı sıralamasını esas alacağız. Özellikle büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı vereceğiz) dediler. Başta maaş artışı vaadi olmak üzere bu vaatler yıllardır yoksulluk ve sefalet ücretine mahkûm edilen, hakları budanan milyonlarda çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesi noktasında bir beklenti yaratmıştır. Altı milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi de bu bir an önce bu vaatlerin hayata geçirilmesini bekliyor" dedi.
"MAĞDURİYETLER SEÇİM VAADİNE DÖNÜŞTÜ"
KESK olarak iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin, vaatlerin takipçisi olacaklarını vurgulayan Yücel Kaçar, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar iktidarın verdiği vaatleri, sözleri çalışanların temsilcileri olan sendikalara, konfederasyonlara kapıları kapattığı, tek taraflı olarak yaptığı düzenlemelerle, torba yaslarla değiştirdiğine, kapsamını daraltıldığına defalarca şahit olduk.
En son sözleşmelilerin kadroya alınmasında da EYT düzenlemesinde de 3600 ek gösterge düzenlemesinde de en düşük emekli maaşının 7.500 TL’ye çıkarılmasında da bu yol izlendi. Sonuçta vatandaşı sigorta girişi bir gün geç diye emekli olmak için 17 yıl daha çalışmak zorunda bırakan, 7.500 TL’nin 1 kuruş üzerinde aylık alan emeklilerin maaşlarını artırmayan torba yasalar gibi yaşanan mağduriyetleri çözmekten uzak düzenlemeler yapıldı. Üstelik bu mağduriyetlerin bir kısmı seçim vaadine dönüştürüldü.
Yine seçimden önce “bedava doğalgaz” müjdesi verildi. Ama daha on gün önce bu müjdenin enflasyonu düşük göstermek için TÜİK’in sepet oyununa meze edilmesi, faturanın ücretlilere kesilmesi gibi bir hileye tanık olduk.
Bu nedenle seçim öncesi verilen sözlerin yerine getirilmesine ilişkin süreç iktidarın tek taraflı belirlemelerine, insafına bırakılamayacak kadar önemli bir süreçtir.
Bu sürece konfederasyonların, sendikaların katılımı mutlaka sağlanmalıdır.
toplu sözleşmenin tarafları başta maaş artışları olmak üzere verilen sözlerin gereğini yerine getirmek için hızla çalışmalara başlamalıdır.
Hakkaniyetin, adaletin temel alındığı bir çalışma ile ortaya çıkan sonuç 2022-2023 yıllarını kapsayan altıncı dönem toplu sözleşmeye eklenen bir protokol ile bağlayıcı hale getirilmelidir."
"BÜYÜK DİRENİŞE SELAM"
"Sözlerimizi tamamlarken bugün 53 yaşına giren 15-16 Haziran 1970 İşçi Direnişini selamlıyoruz. 15-16 Haziran direnişi işçilerin bir araya geldiklerinde, sendika farkı gözetmeksizin omuza omuza verdiklerinde, önlerine konulan barajları, engelleri nasıl kumdan kalelere çevirdiklerinin en önemli kanıtı olmaya devam ediyor.
KESK olarak 53 yıl sonra bugün aynı inançla, tüm kamu emekçilerini hiçbir ayrım gözetmeden hem iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin takipçisi olmaya, hem de geçici olan bu vaatlere takılıp kalmadan insanca yaşamaya yetecek ücret-güvenli gelecek mücadelesini hep birlikte yükseltmeye çağırıyoruz."