gos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci yazar Hrant Dink için katledilişinin 18. yılında, öldürüldüğü yerde Sebat Apartmanı önünde dostları tarafından anma töreni düzenlendi. Anmada, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Buradayız ahparig”, "Hepimiz “Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” sloganları atıldı. Oyuncu Tülin Özen, Gezi davası hükümlüsü Çiğdem Mater'in mektubunu okudu ve "Hrant Dink varlığıyla ve yokluğuyla bu topraklarda eşiğinden geçmek bize düşen kapılar açtı şimdi o kapıların neresindeyiz? Bize düşen Hrant'ın açtığı kapılardan geçmek, konuşmak, dinlemek, anlamak" ifadelerini kullandı. Oyuncu Eraslan Sağlam'ın okuduğu Gezi davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala ise mektubunda; "Ben de kendimi orada sizinle birlikte Hrant'ın vurulduğu yerde, Hrant'ın yanında hissediyorum. Her türlü zorbalığa rağmen adaletin egemen olacağı günleri görmeyi umut ediyorum" dedi. Anmada, Dink'in yakın arkadaşı Takuhi Tovmasyan da konuşma yaptı. Tovmasyan konuşmasında bir hikaye anlattı ve "Yüreğimizin sevinci de acısı da ortaktı seninle, ama sanki sevinçler az, acılar çoktu" ifadelerini kullandı.

Anmaya; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, DEM Parti Milletvekilleri Cengiz Çandar, Ayşegül Doğan, Meral Danışbeştaş, Özgül Saki, EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, HDP Eski Milletvekili Sebahat Tuncel, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan katıldı. Anmaya katılanlar; “Hakikat”, “Hayat”, “Hasret” ve “Hafıza” yazılı Kürtçe, Ermenice ve Türkçe yazılı dövizler taşıdı.

Sabiha Gökçen'in Ermeni olabileceğine yönünde yaptığı bir haberden sonra hedef haline getirilmeye başlanan, dil uzmanlarının bile, "hakaret" olmadığını söylediği bir yazısından sonra, "Türklüğe hakaret" suçundan hapse mahkûm edilen, bu süreçte aşırı milliyetçi çevrelerin hedefi haline gelen Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından 18 yıl geçti. 

19 Ocak 2007'de silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için saat 15.00'te, öldürüldüğü Agos Gazetesi'nin eski merkezinin bulunduğu Sebat Apartmanı önünde anma töreni düzenlendi. Sebat apartmanının bulunduğu Halaskargazi Caddesi polis ekipleri tarafından kapatılırken çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. 

Katil Ogün Samast'ın yargılandığı davada zaman aşımı kararı Katil Ogün Samast'ın yargılandığı davada zaman aşımı kararı

Mater: Bize düşen Hrant'ın açtığı kapılardan geçmek, konuşmak, dinlemek, anlamak

Gezi davası hükümlüsü Çiğdem Mater'in mektubunu oyuncu Tülin Özen okudu. Mater, ilettiği mektupta şunları kaydetti:

"Sevgili Hrant Dink, Sevgili Hrant Dink'in ailesi, Hrant'ın sevgili arkadaşları

Hrant Dink aramızdan alınalı 18 yıl oldu, ben üçüncü kez onu uzaktan anıyorum, memleket cezaevlerindeki pek çokları gibi. Hrant Dink İstanbul'un ortasında "geliyorum" diyen bir “Milli Mutabakat cinayeti” ile öldürüldü. Ama o "Milli Mutabakat”ın muhtemelen hiç tahmin etmeyeceği şekilde uğurlandı. İstanbul sokaklarını dolduran on binlerce insanın muhtemelen farklı farklı gerekçeleri vardı, her biri farklı bir sebeple çıkmıştı sokağa, çoğu Hrant Dink'i tanımıyordu. Kimi bir hemşerisine veda etmek için sokaktaydı; bu şehrin kadim sakinlerinden birinin şehrin ortasında, güpegündüz herkesin gözü önünde öldürülmesi, kimini yüz yıl önceye götürüp, o zamanlar neler yaşadığını düşündürdü; kiminin aklına kendi ailesi, hikayesi düştü. Sonuçta şehrin sokaklarına akan on binler adı konulmamış bir sözleşmeyi ihlal ederek, tarihimizde ilk kez bunca kalabalıklarla Ermeni’yi bir kimlik olarak kabul etti, var etti. Hrant Dink varlığıyla ve yokluğuyla bu topraklarda, eşiğinden geçmek bize düşen çok önemli kapılar açtı.

Şimdi, 18 yıl sonra, o kapıların neresindeyiz, neredeyiz diye sormalıyız. Kimimiz hapishaneden, kimimiz sürgünden yanıtlayacağız belki bu soruyu, hayat o cenazenin ardından yürüyenleri nar tanesi gibi savurdu belki ama işte yine buradayız. Bugün eminim Sebat Apartmanı'nın önünde Hrant öldürüldüğünde henüz doğmamış olanlar var, kuşaklar değişiyor ama neredeyiz sorusunun yanıtı gücünü sebatla burada olmaktan alıyor. İnatla hala buradayız.

'Milli Mutabakat'a yüksek sesle itiraz edenlerin, geçmişle yüzleşmeden geleceği inşa edemeyeceğimizi bilenlerin, barış demekten vazgeçmeyenlerin inadı ve umuduyla buradayız. Bize düşen Hrant Dink'in açtığı kapılardan geçmek, konuşmak, dinlemek anlamak ve yeni bir gelecek inşa etmenin yollarını bulmak.

Hrant Dink'e sözümüz olsun."

Fotoğraflar: Can Öztürk / T24

Kavala: Adaletin egemen olacağı günleri görmeyi umut ediyorum

Oyuncu Eraslan Sağlam'ın okuduğu Gezi davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala ise mektubunda; "Ben de kendimi orada sizinle birlikte Hrant'ın vurulduğu yerde, Hrant'ın yanında hissediyorum. Her türlü zorbalığa rağmen adaletin egemen olacağı günleri görmeyi umut ediyorum" dedi. 

"Bizden biriydi, öldürüldüğü haberini aldığımda kardeşimi kaybetmiş gibi hissettim"

Hrant Dink'in binlerce seveni anma töreninde yer aldı. O gün Dink'in vurulduğu bölgeden geçtiğini anlatan bir kişi ise Dink için şu ifadeleri kullandı:

"O gün canice katlediği haberini aldığımızda ben ve arkadaşlarım kahrolduk. Yazılarını takip eder asla kaçırmazdım. Böyle bir insan bize fazla geldi. Onu bağrımıza basıp benimsememiz gerekirken kaybettik. Çok acı. Hrant adeta bir barış elçisiydi. Asla şiddete çağıracak ifadeler kullanmaz nefret söylemine karşı çıkardı. Açık açık hedef gösterildi. Bırakın cinayete engel olmaya çalışmayı, resmen destek oldular ve bir arkadaşımızı aramızdan aldılar. Hrant yaşasaydı dünya nasıl bir yer olurdu bilemiyoruz tabii ama öldürülmesiyle neler olduğunu gördük. Bugüne kadar açığa kavuşturulamamış bir cianyet olarak kalması da birçok şeyi gösteriyor. Bizden biriydi, öldürüldüğü haberini aldığımda kardeşimi kaybetmiş gibi hissettim. Hrant'ın öldürülmesi Türkiye'deki özgür seslere, azınlık gruplara, 'farklı kişilere' korku salmak için gerçekleştirildi. Bugün aramızda olmayabilir evet ama onun anısını yaşatacak, varlığını sürdüreceğiz. Onun direnişi bizim direnişimizdir." 

"Dink burada öldürüldü"

Birçok oyuncu, yönetmen ve vatandaşın katıldığı Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, DEM Parti Milletvekilleri Cengiz Çandar, Ayşegül Doğan, Meral Danışbeştaş, Özgül Saki, EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, HDP Eski Milletvekili Sebahat Tuncel, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Dink'in yakın arkadaşı Takuhi Tomasyan, da yer aldı. Tomasyan, burada bir konuşma yaptı. Anmanın ardından Dink'in öldürüldüğü noktaya karanfiller bırakıldı. 

Hrant Dink’in öldürülmesinden günümüze neler oldu?

Türkiye’deki Ermeni nüfusunun önemli isimlerinden gazeteci Hrant Dink, 18 yıl önce bugün, kurucusu ve genel yayın yönetmeni olduğu Agos Gazetesi'nin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Cinayet, Türkiye'de ifade özgürlüğüne ve toplumsal barışa yönelik bir darbe olarak tarihe geçti ancak geçen yıllara rağmen Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin sorumluluk zinciri aydınlatılamadı.

Hrant Dink, hem Türkiye hem de Ermeni toplumları köprü olmak isteyen bir gazeteciydi. Agos Gazetesi'ndeki yazıları ve barış odaklı söylemleri, onu geniş bir kitlenin sevgisini kazanmış bir simge haline getirdi ancak bu barışçıl çabaları, bazı milliyetçi çevrelerin hedefi olmasına yol açtı. 2004 yılında Türklüğe hakaret suçlamasıyla yargılanması, onunun medya ve kamuoyunda yalnızlaşmasına neden oldu.

6 Şubat 2004 tarihli yazısında, Sabiha Gökçen'in Ermeni kökenli olabileceğini ifade eden Dink, Genelkurmay Başkanlığının sert bir açıklamasıyla hedef gösterildi. Ardından dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergün Güngör, MİT'in talebiyle Dink'i İstanbul Valiliği'ne çağırdı. Görüşme sırasında, Güngör'ün yanında bulunan iki MİT görevlisi, Dink’e açıkça uyarılarda bulundu.
Öldürülmeden önce kaleme aldığı son yazısında Dink, "Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce" ifadelerini kullandı.

19 Ocak 2007 tarihinde saat 15.05’te, 17 yaşındaki tetikçi Ogün Samast, İstanbul Şişli'de bulunan Agos Gazetesi'nin önünde Hrant Dink'i silahla vurarak öldürdü. Olay sonrası Samast, babasının ihbarıyla Samsun Otogarı'nda yakalandı. Cinayetin ardından çekilen bir fotoğraf ve bu ana ilişkin görüntüler, Samast'ın Türk bayrağı ve Atatürk posteri önünde poz verdiği, emniyet görevlilerinin ise övgü dolu sözler söylediği bir skandalı daha ortaya çıkardı. Soruşturmanın ciddiyetini tartışmaya açan görüntüler kamuoyunda infial yarattı.
18 yaşından küçük olduğu için yetişkinlere uygulanan cezadan muaf tutulan Samast, üçte bir oranında indirimle 21 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 15 Kasım 2023'te ise şartlı tahliye edilen Samast, cinayeti organize eden daha büyük bir planın parçasıydı.

Cinayetle ilgili soruşturmalarda, Hrant Dink'in öldürüleceği bilgisinin hem Trabzon hem de İstanbul Emniyet Müdürlüklerine öncesinde iletildiği ortaya çıktı. Yardımcı istihbarat elemanları Erhan Tuncel ve eniştesi Coşkun İğci'nin verdiği bilgiler, cinayet planının bilinmesine rağmen hiçbir önlem alınmadığını gösterdi. Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek ve İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer gibi isimlerin istihbaratı yok ettiği veya gereken adımları atmadığı da ortaya çıktı.

Ramazan Akyürek, cinayetten sonra kayıtları silmek ve ihmallerle bağlantılı suçlardan ağırlaştırılmış müebbet dahil çeşitli cezalara çarptırıldı. Aynı şekilde Yılmazer de benzer suçlardan mahkumiyet aldı. Cinayetin planlanmasında rol alan Yasin Hayal, daha önce Trabzon'da McDonalds'a bombalı saldırı düzenlemiş, ancak terör suçu yerine basit bir adi suç kapsamında yargılanmıştı. Dink cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Hayal, ceza indirimleri çıkmadığı takdirde 2047 yılında tahliye edilecek.

Davanın bir diğer kritik ismi olan Erhan Tuncel, cinayeti azmettirmek dahil birçok suçtan toplamda 96 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz de sahtecilik ve adam öldürmeye azmettirme suçlarından 28 yıl hapis cezasına mahkum oldu.
Dink cinayetinden yedi ay öncesine kadar Trabzon Emniyet İstihbarat Şube Müdürü olan Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise ihmal suçlamalarıyla yargılanmalarına rağmen beraat etti. Zamanaşımı ve delil yetersizliği, bu süreçte dikkat çeken unsurlardan oldu.

Ogün Samast'ın 16 yıl 10 ay hapis yattıktan sonra şartlı tahliye edilmesi de tepkiye yol açtı. Dink ailesi ve avukatları, Ogün Samast'ın ana davada cinayetin yanı sıra örgüt üyeliğinden hüküm giymemesine itiraz etmiş, bunun üzerine mahkeme Samast'a örgüt üyeliği cezası da vermişti. Ancak Yargıtay, Samast'ın örgüt üyeliğini 220'nci madde kapsamında değerlendirerek davayı zaman aşımı kapsamına soktu. Böylece Samast örgüt üyeliğinden ek ceza almadı.

Tahliye kararının ardından Samast hakkında, "FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan yeni bir dava açıldı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 10 Ocak 2025'te yapılan duruşmasında mahkeme heyeti, zaman aşımı gerekçesiyle davanın düşmesine karar verdi.

Hrant Dink'in ölüm yıldönümlerinde, her yıl Agos Gazetesi'nin önünde toplanan binlerce kişi "Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz" sloganlarıyla adalet taleplerini dile getiriyor. Dink'in anısını yaşatmak ve fikirlerini savunmak için etkinlikler düzenleniyor.

Kaynak: T24