İnsanoğlu bir sürü duygu yaşar. Hatta bazen bir çok duyguyu bir arada yaşar. Öyle güzel deyimlerimiz türemiş ki sırf histen...Önce hissetmiş sonra söylemişiz....Hissederek söylemişiz...Hissedince söylemişiz....
Canımız yanmış, içimiz acımış, yüreğimize dokunmuş, burnumuzda tütmüş , yüreğimize su serpmiş, havalara uçmuşuz , burnumuzun direği sızlamış, Sevincimiz kursağımızda kalmış, ayaklarımız yere basmamış.....Söylemişiz...öyle çok uzar ki bu liste...Hepsi histen... Hissederek....Dil..Kelimeler...sözcüklerin kağıt üstünde dansı...hep sevdim sözcükleri, yazıyı, okumaya başladığım andan bu yana... oyun gibiydi eskiden... eğlenceli bir oyun. Şimdiki çocukların sevdiği bilgisayar oyunları gibi ben de renkli, hatta şimdiye göre çok da renkli olmayan kitapları sevdim... Cin Ali serim... ilk kitaplarım... sonra babamın kırtasiyesinden alıp ben okumadan satışa koydurtmadığım kitapları, sonra bacaksız serisini Rıfat Ilgaz’dan, sonra, bu listem uzadı gitti... hala en büyük zaafım kitaplar, dergiler, o koku.... Kitaplara tutunan ben sonra yazıya tutundum...Ne zaman üzülsem, canım yansa oyuncağıma koştum. O hep orda durdu. En yakın arkadaşım, sırdaşım oldu....Oynadıkça rahatlattı beni... Sözcükler...Kalem akıp gitsin, kelimeler uçuşsun, oynaşsın, kaynaşsın...
Ferahlatsın diye huzur versin diye ben hiç eskimeyen oyuncağıma hala koşuyorum hiç büyümeden....
Yine geldim....
20 gündür hep gelip elime alıp gittim...
Ama....
Tarihe geçecek bu zamanları, son zamanlarda aniden hayatımıza giren, ağzımızdan düşmeyen virüs, ölüm, vaka, karantina, izole kelimelerini yazıp tarihe tanıklık etmeye geldim, çocuklara annelerinin gözünden bu süreci, umudu, hüznü, acıyı, ölümü, özlemi anlatmaya geldim...
Kalemi aldım....
Olmadı...
Kağıdı aldım...
Olmadı...
Olmadı...
Kibir ile, ego ile, gösteriş ile, para ile övünen, şişinen,tevazuyu unutan, biz insanoğluna görmeye gözümüzün yetmediği, aklımızın almadığı bir virüs nasıl ‘HİÇ’ olduğumuzu hatırlattı bunu anlatmaya geldim....
Ama bu defa benim bunu anlatmaya sözcüklerim yetmedi....
Tükendi...
‘Hiçlik’ karşısında hepsi tükendi.....
‘Hiçlik’ hepsini bertaraf edip tahta yerleşti...
‘Hiçlik’ makamının yüceliğini hepimize göstererek....