Dünya Sağlık Örgütü’ne göre obezite, sağlığı bozacak ölçüde adipoz dokuda anormal ve aşırı yağ birikimi olarak ifade edilmektedir. Şimdilerde görülme sıklığının azaltılması hedeflenen ve tedavisi konusunda araştırmalar yürütülen, küresel bir sağlık sorunu olarak bahsedilen şişmanlık veya obezite eski çağlarda güç, sağlık ve zenginlik simgesiydi. Beraberinde getirdiği sağlık sorunları olmasa belki günümüzde de popülaritesi yüksek bir durum halinde olabilirdi.
“Obezite psikolojik ve sosyal yönden de bireyleri etkilemektedir”
Dyt. İrem Aksoy, “Obezite her yaşta görülebilen ve giderek görülme sıklığı artan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle iyileştirilmesi mümkün olan bu sorun psikolojik ve sosyal yönden de bireyleri etkilemektedir. Obezite, diğer hastalıklar arasında tedavi olasılığı en yüksek olan durumdur. Dolayısıyla doğru bir tedavi yaklaşımıyla doğru bir obezite yönetimi mümkündür” dedi.
Obeziteye neden olan etmenler nelerdir?
Dyt. İrem Aksoy, “Esasında yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamın getirdiği bir sağlık sorunudur. Obeziteye neden olan en önemli faktör; alınan enerjinin harcanan enerji miktarından daha fazla olmasıdır. Alınan enerji ve harcanan enerjinin dengesizliği sebebiyle obezite ortaya çıkmaktadır. En önemli faktörün bu olmasına rağmen enerji dengesi sağlansa bile obeziteden kaçınmanın mümkün olmadığı durumlar da bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse; yetersiz fiziksel aktivite, makro besin ögelerinin dengesiz alınması, ihtiyaç duyulandan daha fazla yağlı ve basit karbonhidrat içeren gıdaların tüketimi, işlenmiş gıdaların tüketimi, kızartma ve rafine gıdaların fazla tüketimi, psikolojik sorunlar ve kullanılan ilaçlar obeziteyi tetikleyen etmeler arasında sıralanabilir” diye söyledi.
Obezitenin beraberinde getirebileceği sorunlar nelerdir?
Dyt. İrem Aksoy, “Obezite, beraberinde getirdiği sorunlar sebebiyle diğer hastalıklara göre daha ciddi bir öneme sahiptir. Kalp damar hastalıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları, kanser ve diyabet başta olmak üzere birçok hastalığın tetikleyicisi olabilmektedir. Bu ciddi hastalıklara ek olarak uyku apnesi, solunum problemleri, kadınlarda menstrual döngü düzensizliği, depresyon, mutsuzluk ve toplumdan soyutlanma gibi sorunları da beraberinde getirebilmektedir” diye konuştu.
Obezitenin tedavisi nedir?
Dyt. İrem Aksoy, “Son verilere göre gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada obezite görülme sıklığı giderek artmaktadır. Bu nedenle obezite tedavisi konusunda önemli araştırmalar yapılmaktadır. Obeziteye yönelik tedavi yaklaşımları; beslenme tedavisi, fiziksel aktivite desteği ve davranış tedavisinden oluşmaktadır.
Obezite için uygulanan beslenme tedavisinde negatif yönlü bir enerji dengesi oluşturulmaktadır. Çok düşük kalorili diyetlerden uzak durarak bireylerin harcadığı enerji miktarı üzerinden 500-1000 kalori kısıtlama yapılarak dengeli ve yeterli bir beslenme programıyla kilo kaybı desteklenebilmektedir. Sürdürülebilirliği sağlamak ve sağlık sorunları yaşamamak adına beslenme uzmanı desteği alınmalıdır.
Tedavinin önemli bir parçası da egzersiz/fiziksel aktivite artırılmasıdır. Haftalık egzersiz planlamasıyla birlikte harcanan enerji artırılarak hedeflenen negatif enerji dengesine katkıda bulunulabilir. Diğer bileşen ise davranış tedavisidir. Davranış tedavisinin beslenme programına ve fiziksel aktiviteye yönelik motivasyonu artırdığı ve desteklediği düşünülmektedir.
Obezite tedavisinde beslenme, egzersiz ve davranış değişikliği tedavilerine ek olarak uygulanan ilaç ve cerrahi yaklaşımlar da bulunmaktadır. Fakat ilk tedavi yaklaşımı ve amacınız egzersiz ve davranış değişikliği desteğiyle birlikte sürdürülebilir bir beslenme programını devam ettirmek olmalıdır” diye belirtti.