Kartalkaya Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 36'sı çocuk 78 kişi hayatını kaybetti.

Faciada bazı aileler tamamen yok oldu, bazı ailelerse tatilden çocuklarının, eşlerinin, dostlarının cenazesiyle döndü.

Sevdiklerini toprağa verenler şimdi hukuki mücadeleye hazırlanıyor.

Aileler yol haritasını çıkarmak için kendi aralarında görüşmelere başladı.

Kartalkaya aileleri yine de her fırsatta adalet istediklerini vurguluyor.

Bunlardan biri de Kartalkaya'da 6 ve 8 yaşlarındaki kızları Dila ve Ela'yı kaybeden Burak İnal.

İnal, BBC Türkçe'ye amacının bu acıların tekrarlanmasını önlemek olduğunu söylüyor:

"Benim beklentim bir cadı avından ziyade bir sonuç, yani bir değişim, bir düzelme."

'Önlenebilir felaketlerin kurbanı olmak istemiyoruz'

İnal, eski eşi Defne Arkadaş ve çocukların bakıcısı Laura Kurtanidze'nin de yaşamını yitirdiği yangının ardından sosyal medyada hukuk mücadelesi başlattığını duyurmuştu.

Aynı süreçte, yangında yakınlarını kaybedenlerin bazıları da "Başka Canımız Yok" adlı bir topluluk kurdu.

Topluluğun sosyal medya sayfasında sorumluların bulunması ve suçların cezalandırılması için tüm önlemlerin alınması çağrısı yapıldı:

"Önlenebilir felaketlerin kurbanı olmak istemeyen tüm halkımızı bizimle olmaya çağırıyoruz."

Celal Şengör 'İstanbul depreminde 7 metre tsunami olur' dedi Celal Şengör 'İstanbul depreminde 7 metre tsunami olur' dedi

Gelinen noktada farklı girişimlerin birleştiği ve ailelerin birçoğunun birlikte hareket etmeye karar verdiği anlaşılıyor.

 Burak İnal, grupta diğer kurban yakınları, benzer felaketlerde yakınlarını kaybeden aileler ve bu konularla ilgilenen avukatlar olduğunu söyledi.

İnal, "Herkesin hem birbirinin acısını paylaşması hem de ortak amaç için birlikte ilerlemesi için bir çalışmamız var" dedi.

İnal, "Çünkü burada zaten birinci dereceden yetkin ve yetkili olan merciler belli. Biz bunun üzerine müdahil olarak katılacağız ve bunun akabinde bireysel birkaç dava olacak" dedi.

Bu çabanın siyasi değil adalet odaklı olacağı vurgulanıyor.

Hukuki süreç nasıl işleyecek?

21 Ocak'taki Kartalkaya yangınıyla ilgili şu ana kadar 19 kişi tutuklandı ve taksirle ölüme sebebiyet vermekle suçlandı.

Ancak bazı hukukçular "olası kasıt" üzerinden bir soruşturma yürütülmesi gerektiğine işaret ediyor.

Eğer soruşturma bu yöne evrilirse, dava sonunda verilecek cezalar ölen her kişi üzerinden ayrı ayrı hesaplanabilecek.

Ceza hukukunda bilinçli taksir ve olası kast kavramlarının ikisi de istenmeyen bir neticenin gerçekleşebileceğine dair öngörüye dayanıyor.

Bilinçli taksir, öngörülmesine rağmen istenmeyen neticenin gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket edilmesi demek oluyor.

Olası kasıt durumundaysa istenmeyen neticenin öngörülmesi ve buna rağmen hareket edilmesi söz konusu.

Burak İnal kararlı:

"Ben ağlamışım, yerlerde sürünmüşüm, çığlıklar atmışım, dövünmüşüm bunun hiç kimseye bir faydası yok, bir şey de yapmaz."

Acılı baba amacının doğru ve ciddi denetim yapılması olduğunu vurguluyor:

"Bir ailenin üzülmesini engelleyebilirsek budur bence başarı."

Kaynak: BBC Türkçe