Türkiye son günlerde sağlık alanında yaşanan skandallarla çalkalanıyor. Yenidoğan çetesinden sonra bazı bebeklere HIV bulaştığı ifade edilirken son olarak CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kızılay'ın İzmir'de hastanelere verdiği kanlar nedeniyle 3 hastaya HIV virüsünün bulaştığına dair bize gelen bazı bilgiler mevcut. Hastane adı şimdilik bende kalsın!" dedi.

İstanbul Tıp Fakültesi'nde tedavi gören 100'ün üzerinde HIV pozitif çocuk bulunduğunu ve bu çocuklardan yaklaşık 20'sinin HIV virüsünü cinsel istismar yoluyla aldığının ortaya çıktığını da belirten Kılıç, Türkiye genelinde HIV teşhisi konmuş 250'ye yakın çocuk bulunduğunu söyledi.

Kılıç'ın X hesabından yaptığı açıklama şöyle:

"İstanbul Tıp Fakültesi'nde ise tedavi gören 100'ü aşkın HIV pozitif çocuk bulunduğu, bu çocukların yaklaşık 20'sine HIV'in, cinsel istismar yoluyla bulaştığı ortaya çıkıyor. Ayrıca ülkede, HIV teşhisi konmuş 250'ye yakın çocuk bulunuyor.

Cinsel istismar dışında HIV pozitif olan diğer çocuklara bu virüs nasıl bulaştı? Bu konu araştırıldı mı?

Kızılay'ın İzmir'de hastanelere verdiği kanlar nedeniyle 3 hastaya HIV virüsünün bulaştığına dair bize gelen bazı bilgiler mevcut. Hastane adı şimdilik bende kalsın!

Bu olayları bir arada düşündüğümüzde;

Bu yavrumuz erkek ve HIV virüsü hamilelik zamanı geçmiyor ki anne zaten HIV değil. Baba HIV ancak Sağlık Bakanlığı'na göre CİNSEL İSTİSMAR bulgusuna rastlanmıyor.

- 3 yıl önce ameliyat geçirdiği söylenen yavrumuza kan nakli yapılmış mıdır?

Bakan Yerlikaya: 12 bin polis memuru alımı gerçekleştiriyoruz Bakan Yerlikaya: 12 bin polis memuru alımı gerçekleştiriyoruz

- Kızılay'ın hastanelere verdiği kanlar böyle bir duruma sebebiyet vermiş olabilir mi? Kurumlarda bu konuların üstü kapatılıyor mu?

- İzmir dışında başka hastanelerde de bu duruma benzer vakalar oldu mu?

- 13 yaşında AİDS nedeniyle hayatını kaybeden yavrumuz ile HIV virüsü nedeniyle tedavi gören çocuklarımızın durumları ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir.

Amacım köklü bir kurum olan Kızılay'ı zan altında bırakmak değil ancak dediğim gibi bize gelen bilgiler mevcut!"

Kızılay'dan açıklama

Bu iddialar üzerine yazılı açıklama yapan Kızılay iddiaları yalanladı ve 2020'den bu yana böyle bir bildirim almadıklarını açıkladı.

Kızılay tarafından yapılan açıklama şöyle:

"İzmir’de bir çocuğumuzun AIDS (HIV) hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzmüştür. Vefat eden çocuğumuza HIV virüsünün nasıl bulaştığına ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın incelemeleri sürerken, virüsün Kızılay tarafından verilen bir kandan bulaştığına yönelik asılsız iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmaması üzerine aşağıdaki açıklama zorunlu olmuştur.

İddiaya konu olan, İzmir'de kemik erimesi şüphesiyle tedavi altına alınan ancak AIDS olduğu ortaya çıkan 13 yaşındaki A.E.K.’nın babası K.K., 2024 yılı ocak ayında Muğla’nın Milas ilçesi Atapark Kan Bağış Merkezi’ne başvurarak İLK KEZ KAN BAĞIŞÇISI olmak istemiştir. K.K.’dan alınan kan örneği, güvenli kan teminine yönelik NAT (Nükleik Asit Amplifikasyon Testi) testi dahil tüm tetkiklerden geçirildikten sonra HIV pozitif olduğu anlaşılmış ve derhal ilgili sağlık ve kolluk birimlerine bilgi verilip kan imha edilmiş ve baba K.K. Kızılay’ın ret listesine alınmıştır.

Babaya ilk kez HIV teşhisini koyan ve tüm devlet birimlerini uyaran kurum KIZILAY’dır.

2020 yılından bu yana, Bölge Kan Merkezlerimizden HIV riski taşıyan herhangi bir kan bileşenine dair hastanelere veya sağlık otoritelerine bir bildirim yapılmamış, aynı şekilde hastanelerden de Kurumumuza bu yönde bir bildirim ulaşmamıştır.

Türk Kızılay, kan bağışı sürecinde halk sağlığını koruma sorumluluğu doğrultusunda tüm süreçlerini titizlikle yürütmekte ve bağışlanan her kan bileşenine uluslararası standartlara uygun modern testler uygulamaktadır.

Türk Kızılay tarafından temin edilen tüm kan bileşenleri, Hepatit B, Hepatit C, HIV ve Sifiliz enfeksiyonlarına yönelik ileri tarama ve doğrulama testlerinden geçirilmektedir. Testlerde enfeksiyon riski saptanması durumunda, bağışçıdan kan bağışı kabul edilmemekte ve bu kanlar kesinlikle hastanelere gönderilmemektedir.

Kızılay kendisine verilen düzenli ve güvenli kan temini görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirirken, yılda aldığı yaklaşık 3 milyon ünite kanla yaklaşık 9 milyon hasta ve yaralının kan ihtiyacını karşılamaktadır. Sorumsuz ve muğlak açıklamaların Kızılay’ın yürüttüğü bu milli göreve ve kan bağışı bekleyen hasta ve yaralılara vereceği zarar her türlü açıklamanın dışındadır.

İlgili tüm kurum, kuruluş ve kişileri duyarlı olmaya çağırır, konuyu her yönüyle takip ettiğimizi bildiririz. Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunulur."

Kaynak: Gazete Pencere