İnsan hakları savunucusu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında “TCK’nın 301. maddesine muhalefet” gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Fincancı ve avukatı Oya Meriç Eyüboğlu duruşma salonunda hazır bulundu.

MA'nın haberine göre; duruşmayı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2. Başkanı Pınar Saip, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, TİHV Yönetim Kurulu üyesi Ümit Biçer, Almanya ve Amerika Konsolosluğu temsilcileri, Adli Tıp Uzmanları Derneği, İstanbul Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul temsilcileri ve Cumartesi Anneleri, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Evrensel gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat takip etti.

Ayrıca davayı MLSA temsilcileri de takip etti.

Fincancı: "Ben yükümlülüğümü ortaya koydum"

Fincancı, savunmasında davaya konu olan yayının işkence suçu üzerine olduğunu vurguladı ve şunları kaydetti:

Gerekçe Gezi Parkı: Ayşe Barım gözaltında Gerekçe Gezi Parkı: Ayşe Barım gözaltında

Davaya konu sözlerim, Türk Ceza Kanunu’nun 94’üncü maddesinde tanımlanmış olan işkence üzerine bir söyleşiydi. İşkencenin halen yapılıyor olması suç kapsamında. Aslında işkence uygulayanlar hepimizi aşağılıyorlar. Devletin sorumlu olduğu ve işlememesi gereken suçlarda ben yükümlülüğümü ortaya koyuyorum. Tam da bu nedenle dayanaksız birçok soruşturmaya maruz kaldım. Ödevimi yapıyorum ki yargılanıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Besna Tosun kararına değinen Fincancı, "Tosun polis şiddetine maruz kaldı. Mahkeme de devletin polisinin işkence fiilini gerçekleştirdiğini kararında belirtmiştir. AYM, haysiyet kırıcı davranıştan, yani işkence suçundan ‘hak ihlali’ kararı verdi. AYM de mi 301'den soruşturulacak? Yurttaş sorumluluğuyla hareket ettim, işkence suçunu ortaya çıkarmak güdüsüyle yapılan işkence eylemine yönelik tespitte bulundum ve davaya konu sözleri kullandım" dedi.

Fincancı’nın ardından avukatı Oya Meriç Eyüboğlu söz aldı.

Fincancı’nın insan hakları alanında çalıştığını ve adli tıpçı olarak alanın içerisinde olduğunu vurgulayan Eyüboğlu, "(Müvekkilimin) üzerine atılı suçun unsurları oluşmamıştır. (Müvekkilim) yalnızca tespitte bulunmuştur. Hiç açılmaması gereken bir dava ile karşınıza geldiğimizi düşünmekteyiz" dedi.

Mütalaa hazırlanacak

Esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 20 Şubat'a erteledi.

Dava hakkında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nun hazırladığı iddianameye göre Fincancı hakkındaki soruşturma, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla yapılan şikâyet üzerine başlatıldı.

İddianamede, Erkam Tufan Aytav’ın YouTube kanalına konuk olan Fincancı’nın bu programdaki konuşması davaya gerekçe yapıldı.

Programın konusunun Orhan İnandı’nın Türkiye’ye getirilmesi olduğunu yazan iddianamede İnandı’nın “Fethullahçı Terör Örgütü Orta Asya sorumlusu” olduğu iddia edildi.

Aytav'ın programında Orhan İnandı'nın fotoğraflarının basınla paylaşılması üzerine Fincancı, programda İnandı’nın "askıda işkenceye maruz kalmış olabileceğini" söyledi.

Fincancı’nın İnandı’ya ilişkin yorumlarında, “işkence yapıldığı algısını oluşturduğunu” iddia eden savcı, Fincancı’nın TCK’nin 301’inci maddesinde düzenlenen suçlama kapsamında yargılanmasını talep etti.

Kaynak: bianet