Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 31 Mart seçimlerinden sonraki ilk grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan, "Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz" dedi. 

Kabine değişikliği iddialarına yanıt veren Erdoğan, "Kabinemiz görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmayı çalışanları daha fazla vakit kaybetmeden bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Biz Türkiye’ye ve milletimize daha hizmet edebilmek adına ne yapılması gerekiyorsa onu yapmanın derdindeyiz" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Bölücü örgüt yandaşlarının seçmeni baskı altına almaya yönelik faşizan teşebbüsleri amacına ulaşamadı. Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra seçim günü milletimizin sergilediği demokratik olgunluk gerçekten takdire şayandır. Burada en büyük takdiri yol ve dava arkadaşlarım hak ediyor. Ak parti teşkilatları hem kampanya dönemi boyunca hem sandık günü olağanüstü bir fedakarlıkla çalıştı. Bir sandık sınavını daha başarıyla veren ittifakımız Türkiye'nin bekasının teminatı olmayı sürdürecektir.

Burada en büyük takdiri yol ve dava arkadaşlarım takdir ediyor. Sandık günü fedakarlıkla çalıştı arkadaşlarımız. Teşkilat mensuplarımız ev ve esnaf buluşmaları ile sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak halkımızla birlikte oldu. Gece gündüz koşturan birimlerimize, gençlik, kadın kollarımıza, teşkilatlarımıza, adaylarımıza, temsilcilerimize, partimize güçlü destek veren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz Cumhur ittifakı seçimlerden alnının akı ile çıkmıştır. Cumhur ittifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, MHP'nin başkanı sayın Bahçeli ve ülkücü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. 

Bize oy versin veya vermesin sandığa giderek idaresini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza müteşekkiriz minnettarız. Siyasetçinin milletin iradesini yok sayma görmezden gelme hakkı yok. YSK'nın kesin sonuçları açıklamasının ardından mahalli idareler seçim maratonu tamamlanacaktır. YSK 7 yerde seçim yenilenmesine karar verdi. Buralarda vatandaşlar 2 Haziran'da bir kez daha sandığa gidecektir. Şimdiden bu seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart kapsamlı değerlendirmeyi hak ediyor. İlk göze çarpan özellik katılım seviyesinin düşüklüğüdür. 31 Mart seçimleri 20 yıldaki en düşük katılımlı seçim olarak kayıtlara geçti. Yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımadı. Katılım oranının düşüklüğü partimizin oyunu etkilemiştir. Partimize teveccüh göstereni bize destek veren insanımızın sandığa gitmekten imtina ettiğini görüyoruz, nedenlerini analiz ediyoruz. 31 Mart seçimleri cumhur ittifakının üstünlüğü ile sonuçlandı. Toplam 539 belediyenin emanetini AK Parti'ye verdi. MHP de 8 il, 113 ilçe kazanmıştır. Cumhur ittifakı 756 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Türkiye'deki 1400 belediyenin yarıdan fazlası önümüzdeki 5 yıl Cumhur İttifakı tarafından yönetilecek.

CHP'den 101 çocuğa 1 mont, 1 bot! CHP'den 101 çocuğa 1 mont, 1 bot!

Hatay mesajı

Hatay sürekli örselenen şehrimiz oldu. Hatay ile aramızı bozmak için çok uğraştılar, sosyal fay hatlarımızla oynamaya kalktılar. Hatay bu oyunlara karşı tavrını net şekilde ortaya koydu. Cumhur İttifakı ve AK Parti'ye duyduğu güven için Hatay'a teşekkür ediyorum. Ana muhalefet partisinin Hatay'ın iradesini gasp etmek girişimi son ana kadar devam etti. Ölülere oy kullanıldı gibi akla ziyan yalanlar söylendi. YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koydu. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek Hatay'a teşekkür edeceğiz. Bize güvenen diğer şehirlerimize layık olmak için her zamankinden fazla çalışacağız. AK Parti olarak 21 yıllık iktidarımızda eser üretirken hizmet götürürken seçim sonuçlarını önümüze almadık. Seçim sonuçlarından herkes kendisine ders çıkarıp iç muhasebesini yapacak.

Muhalefete gönderme: 81 ilde tek iktidar vardır 

""Bunun yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar. Birileri kendilerince yerel iktidar merkezi iktidar diye ikili yapı ihtisas etmeye çalışıyor. DEM'e diyet borcu ödemek değilse hayalden ibarettir bu. Tek iktidar vardır o da milletin ülkeyi yönetme yetkisi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Kabinemiz görevinin başındadır. Sapla samanı karıştırmaya çalışanları bu gerçekle yüzleşmeye davet ediyorum. Demokrasi öncelikle halkın iradesini kabullenmek milletin tercihi ile zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamamız gerekiyor. Komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak aziz milletimize karşı görevimizdir. Kendi bünyemizle gerekli değişimi gerçekleştireceğiz. Milletimiz bizden kapsamlı, samimi biz özeleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo nettir, biz de bu tablonun farkındayız. Bu mesajların gereğini yerine getireceğiz.

Daha da güçlenip kuvvet toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aziz milletimize, ilkelerimize daha sıkı sarılacağız. Bizim lügatimizde böbürlenme, milletle arasına duvarlar koyma asla yoktur. Biz bu milletin ta kendisiyiz. Biz siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, unvan dağıtmak için yapmıyoruz. Oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcu. Üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan muhasebemizi neticelendireceğiz. Sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunduran vatandaşların mesajını en iyi şekilde okuyacağız. Partimizin geleneklerine, davamızın prensiplerine uygun şekilde yöneteceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz partilerden bir parti değiliz, biz bu günlere bir anda gelmedik. Bu partinin temelinde yüzlerce, binlerce fedakarın, cefakarın alın teri, emeği var. Dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik biz. Bu noktaya düşe kalka geldik. Zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık. Haksızlığa, zorbalığa uğradık ancak umudumuzu yitirmedik. Asla yılgınlığa kapılmadık. İman varsa imkan vardır dedik, her seferinde düştüğümüz yerden doğrulduk.

Editör: Tuncer Kalaycı