Enginyurt sosyal medya hesabından yaptığı videolu açıklamada "Bugün itibarıyla ile Demokrat Parti'den istifa ediyorum. Yüce Türk milletine ve kamuoyuna arz ederim" dedi.

Aziz ve sevgili yurttaşlarım, uugün önemli bir karar alıyorum. Dört yıldır Demokrat Parti'de siyaset yapıyorum. Demokrat Parti'de güzel dostluklar, güzel insanlar tanıdım. Anadolu coğrafyasını gezerek Demokrat Parti'yi tanıtmak, millete sevdirmek, Demokrat Parti'yi ayağa kaldırmak için mücadele verdim. Lakin Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar merkez bir oluşumun şart olduğunu gösterdi. Bu maksattan hareketle Demokrat Parti'de 2025 Mart ayında kongre yapılması için karar alınmıştı. Kongre'ye kadar Merkez sağı toparlamak için Anavatan Partisi, Doğruyol Partisi ve başka partilerde siyaset yapan insanların bir araya gelmesiyle bir merkez oluşturalım istedik. Aniden Demokrat Parti kongre kararı aldı. 17 Kasım'da kongre yaptı. Biz Sayın Genel Başkanı kibar bir şekilde uyardık, rica ettik. Dedik ki bu ani kongre kararının Demokrat Parti'ye bir faydası olmaz. Aynı tas aynı hamam gidecekse Demokrat Parti büyümez. İki yıl önce 10 bin kişiyle Atatürk kapalı spor salonunda kongre yaparken şimdi bir otel salonunda kongre Demokrat Parti'ye yakışmaz. Kongre büyümek demektir. Kongre düğün demektir. Bayram demektir. Gelin bunu 2025 Mart'ta yapalım. Her kesimden insanı davet edelim dedik ama teklifimiz kabul görmedi. Israrla kongre yapılmak için gayret gösterildi ve kongre gerçekleşti. Bu saatten sonra Demokrat Parti'de düşüncemizin kabul görmediği mücadelemizin takdir edilmediği anlayışından hareketle bulunamayacağımızı gördüm. Tekrar söylüyorum. Demokrat Parti tabanıyla güzel dostluklar kurduk. Sayın Genel Başkan Gültekin Uysal beyefendi kişiliğiyle takdir ettiğim bir kardeşimdir. Kendisine ve bütün demokrat partililere dört gün boyunca bana gösterdikleri alaka dolayısıyla teşekkür ediyorum. Ben benden yana bütün haklarımı helal ediyorum. Ama bugün itibariyle Demokrat Parti'den istifa ediyorum. Milletimize ses olmaya devam edeceeğim, cesur yürek olmaya devam edeceğim. Atatürk ilke ve inkilaplarını layık ve demokratik cumhuriyeti savunmaya devam edeceğim. Emekli, işçi, köylü, çiftçi, kadınları, gençleri her kesimi savunmaya devam edeceğim. Nerede sesini duyurmak isteyen insanımız varsa onun yanında olacağım. Ve en önemlisi sarı saçlı mavi gözlü dev adam Mustafa Kemal Atatürk'ün yolunda gidecek onun yolunda gidenlerle birlikte olmaya devam edeceğim. Bu cumhuriyet Atatürk tarafından bize emanet bırakılmışsa cumhuriyeti kanımızın son damlasına kadar savunacağız. Tekrar ifade ediyorum. Demokrat Parti'de görev aldığım süre içerisinde kime hakkım geçmişse haklarımı helal ediyorum ve istifa ediyorum. Yüce Türk milletine ve değeril kamuoyuna arz ederim.

İmamoğlu'ndan Ahmet Türk'e destek ziyareti İmamoğlu'ndan Ahmet Türk'e destek ziyareti

Salih Uzun ise yine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "33 yıl önce girdiğim ve genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime bugün veda ediyorum" dedi.

Uzun şunları söyledi:

Kamuoyuna, 33 yıl önce, henüz Mülkiye'de öğrenci iken, girişinde 'Anavatan Partisi Genel Merkezi' yazan kapıdan içeriye adım attığım ilk günden bugüne kadar, oraya veda etmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü o gün Türkiye'nin demokratik birikiminin mihenk taşı ve tarihsel çatısı olan o kapı, benim için her zaman bir binadan çok daha fazlası idi. Dün üzerinde Anavatan Partisi, şimdiyse Demokrat Parti yazıyorsa, merkez sağı birleştirmek için kat edilen uzun ve meşakkatli yolun sonucudur.

Anavatan Partisi'nin son Genel Başkanı sıfatıyla yaptığım son konuşmada, merkez sağ siyasetin Türkiye'nin çimentosu ve sağduyu hareketi olduğunu söylemiştim. Bu umut ve inançla Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi'ni tek çatı altında birleştirmiştik. Aynı iddiayı 2022 yılındaki kurultayda da tekrarlamıştım. Siyasete baktığım yeri özetleyen o sözler hem bir temenni hem de bir uyarı idi. Üzülerek görüyorum ki geldiğimiz noktada ne temennilere kulak asılmış ne de uyarılara dikkat edilmiştir. Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır.

Sözün kısası, genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime veda ediyorum. 33 yıl önce girdiğim o binadan, ihtiyacımız olan çatıyı inşa etmek üzere ayrılıyorum. O bina içerisinde yapmaya çalışıp yapamadıklarımı, dışarıda yapmak için bu kararı alıyorum. Çünkü Türkiye'nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Devlet ile toplum arasında yıkılmış olan köprüler acil olarak tamir edilmelidir. Cumhuriyet tüm kurumları ile derhal ayağa kaldırılmalıdır. Merkez zaruridir, makul mümkündür. Başaracağız.

Editör: Haber Merkezi